-
1 ξαναμμένο
heyecanlı -
2 aufgeregt
heyecanlı -
3 effusive
heyecanlı -
4 impassioned
heyecanlı -
5 rhapsodic
heyecanlı -
6 взволнованный
heyecanlı; endişeli* * *heyecanlı; heyecan dolu; endişeli ( встревоженный); duygulanmış ( растроганный)взволно́ванная речь — heyecanlı nutuk
взволно́ванный го́лос — heyecanlı ses
-
7 возбудимый
-
8 возбуждённый
-
9 волнительный
heyecanlı; duygulandırıcı* * *разг.heyecanlı; duygulandırıcıмы пе́режи́ли волни́тельные мину́ты — biz coşkulu dakikalar yaşadık
-
10 волнующий
heyecanlı,heyecan verici,duygulandırıcı* * *heyecanlı, heyecan verici; duygulandırıcı ( трогательный) -
11 сенсационный
heyecanlı, sansasyonelсенсацио́нная но́вость — sansasyonel bir haber
сенсацио́нные заголо́вки (газет) — heyecanlı başlıklar
-
12 эмоциональный
heyecanlı; duygusal* * *heyecanlı; duygusal -
13 патетический
heyecanlı, ateşli -
14 het up
heyecanlı, ateşli -
15 het up
heyecanlı, ateşli -
16 مثار
heyecanlı; mütehassis -
17 enthousiast
-
18 geestdriftig
heyecanlı adj -
19 spannend
heyecanlı adj -
20 uitbundig
heyecanlı adj
См. также в других словарях:
heyecanlı — sf. 1) Çabuk, kolay heyecanlanan (kimse), müteheyyiç 2) Heyecan veren 3) Heyecanla yapılan Politikacıların gürültülü, heyecanlı tartışmalarından nefret ederdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı dolu dolu konuşmak — heyecanlı söz söylemek Birkaç kişiyle, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmaya başladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşli — sf. 1) Ateşi olan Ateşli hasta. 2) mec. Heyecanlı, coşkulu Ateşli bir tartışma. Arkadaşım ateşli bir Rumeli delikanlısı idi. F. R. Atay 3) mec. Cinsel istekleri güçlü olan Birleşik Sözler ateşli ateşli ateşli silah … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşli ateşli — zf. Yoğun ve heyecanlı bir biçimde, hararetli hararetli Uzun ve ateşli ateşli el sıkıştılar. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakta — zf. 1) Ayağa kalkmış durumda Kahvelerimizi ayakta içtik. A. Gündüz 2) mec. Telaşlı, heyecanlı bir biçimde Birleşik Sözler ayakta tedavi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayakta kalmak ayakta tutmak ayakta uyumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
coşuntu — is. Coşku, heyecanlı davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpıntılı — sf. Heyecanlı, telaşlı Zavallı Ayşe Hanım, çarpıntılı hatun. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
delişmen — sf. 1) Zıpır Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. M. Ş. Esendal 2) Güçlü, hareketli, sağlam yapılı Çok heyecanlı, uyanık, sözünü sakınmaz, biraz da delişmen bir insan olduğu için Deli Murat derler. R. N. Güntekin 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
doruk noktası — is. Bir gelişmede gelinen en önemli, heyecanlı veya etkili durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzeşte — sf., esk., Far. guẕeşte Geçmiş, geçen Bahse girer misiniz? Beş dakika içinde en heyecanlı bir vaka icat etmeye muktedir olursam bu iki güzeşte aylıktan birini kasaya bırakır mısınız? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
heyecanlılık — is., ğı 1) Heyecanlı olma durumu 2) Aşırı duyarlı olma … Çağatay Osmanlı Sözlük