-
1 hesaplamak
hesaplamak v/t berechnen; berücksichtigen; annehmen, voraussetzen; vorhaben;hesaplamak kitaplamak hin und her überlegen -
2 hesaplamak
vt1) ausrechnen, berechnen2) ( fig) rechnen, kalkulierenbunu hesaplamamıştım damit hatte ich nicht gerechnet -
3 hesaplamak
вычисля́ть* * *-i1) счита́ть, вычисля́ть, исчисля́ть2) перен. учи́тывать, принима́ть в расчёт; рассчи́тывать; заду́мывать (что-л. сделать)hesaplamak kitaplamak — взве́шивать, прики́дывать, обду́мывать
-
4 hesaplamak
исәпләү; хисаплау -
5 hesaplamak
исчислять., вычислять, калькулировать, подсчитывать, считать, рассчитыватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hesaplamak
-
6 hesaplamak
v. reckon, calculate, compute, figure out, check out, work out, cipher, count up, discount, foot, foot up, number* * *calculate -
7 hesaplamak
berisandin--------bersandin -
8 hesaplamak
Hesablamaq -
9 hesaplamak
-
10 hesaplamak
хьисап шIын -
11 hesaplamak
أحصىاحتسبحسبحصرعدعدد -
12 hesaplamak
1. أحصى [أَحْصَى]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek2. احتسب [اِحْتَسَبَ]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek3. حسب [حَسَبَ]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek4. حصر [حَصَرَ]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek5. عد [عَدَّ]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek6. عدد [عَدَّدَ]Anlamı: hesap işlemini yapmak, hesap etmek -
13 hesaplamak
"to calculate, to compute, to reckon, to figure out, to work sth out; to take into account" -
14 hesaplamak
/ı/ 1. to count, enumerate. 2. to calculate, figure, compute. 3. to estimate, reckon. 4. to suppose, think. - kitaplamak to consider a matter carefully. -
15 hesaplamak
hesablamaq -
16 hesaplamak kitaplamak
to concider carefully -
17 ara değerini hesaplamak
v. interpolate -
18 ayarını hesaplamak
v. gauge -
19 bilgisayarla hesaplamak
v. computerize -
20 yanlış hesaplamak
v. miscalculate, miscount, misreckon
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hesaplamak — i 1) Hesap işlemini yapmak, hesap etmek 2) mec. Bir şeyi, bir durumu ayrıntılı bir biçimde düşünmek, hesap etmek Hasan, Zeyno ile ilgili her şeyi kafasında hesaplamış olduğu kanaatindeydi. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplamak kitaplamak — hesap kitap yapmak Hesapladım kitapladım, işin içinden bir türlü çıkamadım … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplama — is. Hesaplamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kararlamak — i Ölçü ve tartıya dayanmaksızın, gözle oranlayarak hesaplamak, tahmin etmek Şöyle bir hedefi kararladı ve tetiği çekti … Çağatay Osmanlı Sözlük
oranlamak — i 1) Ölçmek, hesaplamak, hesap etmek 2) Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak hüküm vermek, tahmin etmek 3) Karşılaştırmak, kıyaslamak 4) i, le Eşit tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçünmek — i Bir şeyi uzun uzun düşünüp hesaplamak, teemmül etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz önüne almak — önceden düşünmek, hesaplamak, dikkate almak 1908 den önceki zemin ve zamanı göz önüne almalı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karekök almak — karesi verilen bir sayıyı hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat tutmak — saate bakarak bir işin ne kadar sürdüğünü hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaba dökmek — sayıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kâğıt üzerinde hesaplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük