-
1 есепдан
hesaplı -
2 есептелген
hesaplı -
3 есепті
hesaplı -
4 үнемшіл
hesaplı -
5 есепдан
hesaplı -
6 есептелген
hesaplı -
7 есепті
hesaplı -
8 үнемшіл
hesaplı -
9 расчётливо
де́йствовать расчётливо — hesaplı hareket etmek / davranmak
-
10 обдуманный
iyice düşünülmüş; hesaplıвсесторо́нне обду́манное реше́ние — etraflıca düşünüp alınan karar
обду́манный шаг — hesaplı bir adım
-
11 продуманный
iyi / etraflıca düşünülmüş; hesaplıпроду́манный шаг — hesaplı bir adım
хорошо́ проду́манное предложе́ние — iyi düşünülmüş bir öneri
хорошо́ проду́манная ложь — iyi uydurulmuş bir yalan
-
12 хозяйственный
ekonomik; tutumlu,hesaplı* * *1) ekonomikхозя́йственная жизнь страны́ — ülkenin ekonomik hayatı
2) в соч.хозя́йственный инвента́рь — (evde, çiftlikte kullanılan) alat ve edevat
хозя́йственное мы́ло — çamaşır sabunu
3) ( расчётливый) tutumlu, hesaplı -
13 economic
adj. ekonomik, iktisadi, hesaplı* * *ekonomik* * *[i:kə'nomik]1) (of or concerned with (an) economy: the country's economic future.) ekonomik2) (likely to bring a profit: an economic rent.) ekonomik, hesaplı -
14 economical
adj. ekonomik, hesaplı, idareli* * *ekonomik* * *[i:kə'nomikəl]adjective (thrifty; not extravagant: This car is very economical on petrol.) ekonomik, hesaplı, tutumlu -
15 Rechner
1. hesaplı (adam);ein kühler \Rechner sein çok hesaplı (adam) olmak -
16 обдуманно
ölçüp biçerek, hesaplı (olarak) -
17 расчётливый
врз -
18 gambit
n. gambit (satranç), ilk söz, hesaplı hareket, hile* * *['ɡæmbit]1) (a first move in a game, especially chess.) ilk hamle, gambit2) ((usually opening gambit) a starting remark in a conversation.) giriş sözü -
19 calculated
adj. hesaplanmış, hesaplı, uygun, yerinde, hesaba katılmış, tahmini* * *1. hesapla (v.) 2. hesaplanmış (adj.) -
20 well balanced
dengeli, hesaplı* * *iyi dengelenmiş
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hesaplı — sf. 1) Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik Hesaplı bir alışveriş. 2) Parasını ölçülü harcayan, tutumlu Hesaplı adam. 3) mec. Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplı hareket etmek — ölçülü davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplıca — sf. 1) Hesaplı 2) zf. Hesaplı bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
alelhusus — zf., esk., Ar. ˁalā l ḫuṣūṣ Hele, özellikle, en çok Alelhusus öyle ufak tefek âdetleri, sayılı, hesaplı şeyleri hiç sevmez. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekonomik — sf., ği, Fr. économique 1) Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi 3) mec. Kolay kullanılabilen Matematik dili… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evirgen — sf., hlk. İşini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesabi — sf., esk., Ar. ḥisābī Hesabını iyi bilen, eli sıkı, hesaplı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplılık — is., ğı Hesaplı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince iş — is. 1) Nakış 2) mec. Özenli ve hesaplı davranış İnce işlere pek aklı ermezdi, politikacı ve partici sayılmazdı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük