-
1 мишень
-
2 цель
hedef; maksat,amaç* * *ж1) hedefстреля́ть в цель — nişan atmak
попа́сть в цель — hedefi tutturmak
возду́шные це́ли — воен. hava hedefleri
его́ уда́ры пра́вой дости́гли це́ли (о боксёре) — savurduğu sağlar, yerini buldu
2) amaç (-cı), maksat (-dı), gaye, hedef, erek (-ği)дости́чь свое́й це́ли — amacına varmak / ulaşmak
ста́вилось це́лью стабилизи́ровать обстано́вку — amaçlanan, durumu istikrara kavuşturmaktı
в ми́рных и вое́нных це́лях — barışçı ve askeri amaçlarla
какова́ цель э́тих перегово́ров? — bu görüşmeler neyi amaçlıyor?
••с како́й це́лью? — ne amaçla?
с э́той це́лью — bu amaçla
с це́лью продолже́ния перегово́ров — görüşmeleri sürdürmek amacıyla
-
3 прицельный
hedef °прице́льное приспособле́ние — nişan tertibatı
-
4 цель
hedef, gaye, amaç, maksatТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > цель
-
5 задача
görev,vazife; hedef,amaç; problem* * *ж1) görev; vazife; hedef; amaç (-cı) ( цель)социа́льно-экономи́ческие зада́чи — sosyoekonomik hedefler
боева́я зада́ча — воен. savaş görevi
э́то на́ша о́бщая зада́ча — bu hepimizin ortak görevidir
поста́вить зада́чу — görev vermek
поста́вить пе́ред собо́й зада́чу... —...mayı amaç edinmek
пе́ред на́ми две зада́чи — iki görevle karşı karşıyayız
2) ( упражнение) problemзада́ча по фи́зике — fizik problemi
реши́ть зада́чу — problemi çözmek
-
6 объект
-
7 замаскированный
kamufle,maskelenmiş* * *kamufle; maskelenmiş; maskeli ( в маске)замаскиро́ванная цель — воен. kamufle hedef
-
8 нарекание
-
9 нацелить
-
10 подвергаться
несов.; сов. - подве́ргнутьсяmaruz kalmak / olmak, uğramak; geçirmekподве́ргнуться кри́тике — eleştirilere hedef olmak, eleştirilmek
подверга́ться наказа́нию — cezaya çarptırılmak
подве́ргнуться оскорбле́нию — hakarete uğramak
подверга́ться эксплуата́ции — sömürüye maruz kalmak
э́тот проду́кт никако́й хими́ческой обрабо́тке не подверга́лся — bu ürün hiç bir kimyasal işlem görmedi
-
11 сбивать
несов.; сов. - сбить1) düşürmek; devirmekсбить пла́нку — спорт. çıtayı düşürmek
сбить кого-л. с ног — yere yıkmak / yuvarlamak
сбить кого-л. с ло́шади — attan yıkmak
пу́ля сби́ла с него́ фура́жку — kurşun kasketini alıp götürdü
снаря́дом сби́ло ма́чту — mermi direği uçurdu
2) разг. çarpık etmekсби́тые ту́фли — ökçesi çarpık iskarpin
у меня́ сби́та пя́тка (на ноге́) — topuğumda sıyrık var
3) şaşırtmak; aklını / zihnini karıştırmakда посто́й ты, не сбива́й меня́! — dur be, karıştırma aklımı!
4) dövmek, çalka(la)mak, çırpmakсбива́ть ма́сло — süt yaymak
сбива́ть я́йца с са́харом — yumurtaları şekerle çırpmak / çalkalamak
сбива́ть я́щики из досо́к — tahtaları birbirine mıhlayarak kutu yapmak
••сбива́ть це́ну — fiyat kırmak
-
12 стрельба
ж1) atışстрельба́ прямо́й наво́дкой — görerek atış
стрельба́ из лу́ка — okçuluk, ok atma
стрельба́ из лу́ка на 90 ме́тров — 90 metre hedef atışı
стрельба́ по таре́лочкам — baltrap
откры́ть беспоря́дочную стрельбу́ — sağa sola ateş etmeye başlamak
соревнова́ния по пулево́й стрельбе́ — atış yarışmaları
2) (стре́льбы мн.) atış talimiзени́тные стре́льбы — uçaksavar atışları
См. также в других словарях:
hedef — is., Ar. hedef 1) Nişan alınacak yer, nişangâh 2) mec. Amaç, gaye, maksat Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar. T. Buğra 3) mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta Ordular! İlk hedefiniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef — (A.) [ فﺪه ] amaç, hedef … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hedef göstermek — 1) birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek 2) bir kimseyi olumsuz, kötü bir amaç için bir yere veya şeye yönlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef gütmek — asıl amaç olarak belirlemek Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef saptırmak — 1) hedefe isabet ettirememek 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEDEF-İ ÂMÂL — Gaye i hayâl. Ulaşmak istenilen hedef … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEDEF — Nişan noktası. * Emel. Varılmak istenen gaye. * Yüksek, bülend. * İri vücudlu adam. * Bir işe yaramayan, tembel ve uykucu olan. (L.R … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hedef kitle — is. Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen grup veya topluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef olmak — hoş olmayan herhangi bir davranışa uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cansız hedef — is., ask. İnsan ve hayvan dışında ateş etmek için seçilen hedef … Çağatay Osmanlı Sözlük