-
1 heceli
tek heceli einsilbig -
2 tek heceli
ling einsilbig -
3 çift
çift başlı doppelköpfig;çift heceli zweisilbig;çift priz EL Doppelstecker m;çift sürmek pflügen;sana bir çift sözüm var ich möchte dir ein paar Worte sagen -
4 çok
çok <- ğu> adj viel, viele; adv viel; viel-, multi-; sehr schön usw; durchaus; lange warten, arbeiten;-den (daha) çok mehr als;daha çok var mı? ist es noch weit?;çok çok höchstens;çok defa(lar) (a çok kere, çok sefer) (sehr) oft; meistens;çok geçmeden kurz darauf, bald danach;çok gelmek zu viel sein ( oder werden); zu viel scheinen;çok görme Missgunst f;çok görmek (-i –e) etwas (A) als überflüssig für jemanden erachten; jemandem etwas missgönnen; viel durchmachen;çok heceli GR mehrsilbig;çok olmak fig zu weit gehen, keine Grenzen kennen;çok şey! erstaunlich!, fam ein dolles Stück;az çok mehr oder weniger;en çok höchstens; meistens;pek çok sehr viel; -
5 tek
tek11. adj -i einzig; einzeln (= isoliert), Einzel-; ungerade (Zahl); ein(e), eines (aus mehreren); ein Gläschen (Schnaps);tek bir kişi var es ist nur einer ( oder ein einziger) da;tek bir kişi yok es ist kein Einziger da;tek anlamlı eindeutig;tek başına ganz allein; für sich; selbstständig;tek dalmak den Gegner (im Ringkampf) an einem Bein packen;tek elden unter einer Leitung;tek hatlı eingleisig; einspurig;tek heceli einsilbig;tek hücreli einzellig;tek kullanımlık şırınga Einwegspritze;tek sözle mit einem Wort;tek tip Einheits- (Kleidung);tek tük vereinzelt, sporadisch;tek yanlı fig einseitig;tek yönlü yol Einbahnstraße f;teke tek dövüşmek Mann gegen Mann kämpfen2. adv nur: tek … -sin de wenn (er/sie) nur … -
6 üç
üç < üçü> drei; Drei f;üç aşağı beş yukarı mehr oder weniger, ungefähr;üç aylar Islam: die (heiligen) drei Monate (recep, şaban, ramazan);üç beş ein paar;üç heceli dreisilbig;üç otuzluk sehr bejahrt, uralt;üçte bir ein Drittel n
См. также в других словарях:
heceli — sf. Herhangi bir sayıda hecesi olan İki heceli bir kelime. Birleşik Sözler tek heceli dil … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek heceli dil — is., dbl. Çince ve Tibetçe gibi kelimeleri tek heceden oluşan dil … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kibir — is., bri, Ar. kibr 1) Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz. C. Meriç 2) Gurur Süheyl o gün orada, saçma kibrine kapılmayıp tek bir kelime, Serap ın beklediği iki heceli tek bir kelime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
on birli — is., ed. 1) Dizeleri on bir heceli şiir 2) Bentleri on bir dizeden oluşan manzume 3) müz. On bir dereceyle ayrılan iki noktanın aralığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek — 1. sf. 1) Eşi olmayan, biricik, yegâne Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. Y. Z. Ortaç 2) is. Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HECE VEZNİ — Türklerin eskiden kullandıkları nazım âhengi ölçüsüdür ki, buna parmak hesabı da denir. Parmak hesabı, Türk edebiyatının başlangıcından XI. yy. a, yani Türklerin aruz veznini öğrenmelerine kadar Türk nazmının yegâne âhengi idi. Aruz vezni kabul… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük