-
1 hayvan
[T hayvan, Az heyvan, Tk hayvan, from Ar]: animalA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > hayvan
-
2 hayvan
n. animal, beast, brute* * *1. animal 2. brute -
3 hayvan
"animal; beast; biped; beast of burden; brute, animal; brute; boorish, rough" -
4 hayvan
"1. animal. 2. horse; mount; pack animal. 3. colloq. disgusting person, swine; unmannerly person, rude *bastard; slob, uncouth *son-of-a-bitch. 4. colloq. disgusting, swinish; rude; crude, uncouth. - alım satımı livestock market. - gibi 1. animallike. 2. in an animallike way. 3. swinishly; rudely; crudely, uncouthly. - kliniği veterinary clinic. - koklaşa koklaşa, insan konuşa konuşa/söyleşe söyleşe. proverb It´s always best to talk with people face to face. - panayırı cattle fair, stock fair. - vagonu rail. stockcar." -
5 hayvan bağırsağından yapılmış tel
hayvan bağırsağından yapılmış tel (çalgı)n. catgutTurkish-English dictionary > hayvan bağırsağından yapılmış tel
-
6 hayvan bacağı
animal leg -
7 hayvan barınağı
vivarium -
8 hayvan bilimci
animal scientist -
9 hayvan birimi
animal unit -
10 hayvan derisi
1. animal skin 2. animal tissue -
11 hayvan doldurma sanatçısı
taxidermist -
12 hayvan fizyolojisi
animal physiology -
13 hayvan fobisi
animal phobia -
14 hayvan hastalığı
animal disease -
15 hayvan hücresi
n. zooblast* * *animal cell -
16 hayvan ıslahı
animal improvement -
17 hayvan iletişimi
animal communication -
18 hayvan kömürü
animal charcoal -
19 hayvan pazarı
livestock market -
20 hayvan psikolojisi
animal psychology
См. также в других словарях:
hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan — (A.) [ ناﻮﻴﺣ ] 1. canlı. 2. hayvan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAYVAN — Canlı şey, insanla beraber her canlı. * İnsan olmayan idraksiz canlı yaratık. * Yük kaldıran, araba çeken ve binilen hayvan, beygir, katır v.s. * Mc: Akılsız ve idraksız insan, ahmak. (Aslı Hayevan dır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayvan bilimci — is. Hayvan bilimi uzmanı, zoolog … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan koklaşa koklaşa, insan konuşa konuşa — insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYVAN-I BERRÎ — Karada yaşayan hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAYVAN-I NÂTIK — Konuşan hayvan. (İnsan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayvan bilimi — is. Biyolojinin, hayvanların yapı, görev, davranış ve sınıflandırmaları, yeryüzündeki dağılışlarıyla uğraşan bilim dalı, hayvanlar bilimi, zooloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan kömürü — is. Kan ve kemik gibi organik maddelerden yapılıp hekimlikte kullanılan kömür … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan gibi — 1) hayvana benzer biçimde 2) iri yarı 3) mec. akılsız, duygusuz, kaba … Çağatay Osmanlı Sözlük
vahşi hayvan — is. Ehlîleştirilmemiş hayvan, yabani hayvan … Çağatay Osmanlı Sözlük