-
1 havsala
havsala almaz unbegreiflich;bunu havsalam almadı fam das habe ich nicht mitgekriegt, das ging nicht in meinen Kopf;havsalası dar engstirnig; ungeduldig, fam kribbelig;havsalaya sığmaz unfassbar; unannehmbar -
2 havsala
havsala sbir şey birinin \havsalasına sığmamak ( kavrayamamak) etw ist für jdn unbegreiflich; ( kabul edememek) etw will jd nicht einsehenbunu \havsalam almıyor das will mir nicht in den Kopf, das kann ich nicht begreifen -
3 leğen
См. также в других словарях:
havsala — is., esk., Ar. ḥavṣala 1) Kuş kursağı 2) anat. Leğen 3) mec. Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi Birleşik Sözler havsalası dar havsalası geniş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller havsalası almamak havsalasına sığmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
havsala — (A.) [ ﻪﻠﺹﻮﺣ ] kavrama gücü, havsala … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAVSALA — Zihnin bir şeyi kavrama derecesi. Anlayış. Akıl. * Tıb: Kuş kursağı. Karın boşluğu. Cevf. * Mide … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVSALA-SUZ — f. Takati kaldıran, tahammülü mahveden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akıl havsala almamak — akla mantığa sığmamak Artık bu kadarını akıl havsala alamaz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEM-HAVSALA — f. Tahammülü az olan kişi, tahammülsüz kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENÜK-HAVSALA — f. Sabırsız adam, tahammülsüz kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
leğen — is., Far. legen 1) Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu. N. Cumalı 2) anat. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle,… … Çağatay Osmanlı Sözlük