-
1 hariçten atmak
-
2 hariçten okumak
= hariçten atmak а) брать с потолка́б) говори́ть невпопа́д -
3 hariç
1. озвонч. -ciвне́шний, нару́жный2. озвонч. -ci1) вне́шняя / нару́жная сторона́evin harici — дом снару́жи
2) зарубе́жные стра́ны, заграни́цаharice — за грани́цу
3. озвонч. -cihariçten — из-за грани́цы
кро́ме, за исключе́нием, исключа́яAlmanya hariç [olmak üzere] — за исключе́нием Герма́нии
4. озвонч. -ciperşembe hariç — кро́ме четверга́
в функции служ. имениharicinde — вне, за преде́лами чего
evin haricinde — вне до́ма
iş saatleri haricinde — нерабо́чее / свобо́дное вре́мя
şehir haricinde — за преде́лами го́рода
••- hariçten atmak -
4 getirilmek
1) быть принесённым, приноси́ться, быть доста́вленным, доставля́тьсяhariçten getirilen mallar — и́мпорт; това́ры, ввози́мые из-за грани́цы
2) быть назна́ченным на до́лжность -
5 getirilmek
Д1) быть принесённым, приноси́ться, быть приведённым (доста́вленным), доставля́ться; быть при́гнанным, пригоня́тьсяhariçten getirilen mallar — и́мпорт; това́ры, ввози́мые из-за грани́цы
2) быть назна́ченным на до́лжность (на пост)
См. также в других словарях:
hariçten gazel okumak (veya atmak) — tkz. 1) bir konuyu iyice bilmeden üzerinde görüş ve düşünce ileri sürmek 2) bir konuşmaya yersiz ve zamansız katılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Barışarock — (read as Barışarak in Turkish, meaning rock for peace or through peace ) is an annual rock festival organized in Istanbul, Turkey.The festival started in 2003 as a reaction and counter festival to Rock n Coke, another large scale rock festival of … Wikipedia
soymak — i, ar 1) Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu. A. Gündüz 2) Birinin giysilerini çıkarmak Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) Birinin üstünde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARÂZİ-İ HARACİYE — Müslümanlar tarafından fetholunan ve ulul emir tarafından müslim olmayan eski sahibi elinde bırakılan veya hâriçten müslim olmayanlar getirilerek yerleştirilen arâzi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ENFÜSÎ — Bir kimseye mahsus görüş ve düşünüş. Nefse, kendi hayatına aid, dâhile aid. (Subjektif) (Objektifin zıddı)(İ lem eyyüh el aziz! Afaki mâlumat, yâni; hâriçten, uzaklardan alınan mâlumat, evham ve vesveselerden hâli olamıyor. Amma bizzat vicdâni… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARİCEN — Dışardan, dıştan. Hariçten … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEYR-İ ÂFÂKÎ — Terbiye ve mâneviyatta tekâmül yollarında, hariç âlemden, âfaktan başlamak suretiyle bulunan delillerle tekâmül edip nefsini ıslâh ve imâni ve Kur âni hakikatlarda terakki etmek usulü.(Tarikatta seyr i enfüsi ve seyr i âfâki tâbirleri altında iki … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂRIZA — Sonradan olan, noksanlık. * İsabet eden belâ ve keder. * Bozulma. * Gelip geçici. * Hariçten gelen te sirle olan. * Bir şeyin olmasına veya görülmesine mâni olan birşey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük