-
21 Haksız tutuklamayı yasaklayan kanun
n. habeas corpus actTurkish-English dictionary > Haksız tutuklamayı yasaklayan kanun
-
22 haksız alıkoyma tazminat davası
n. action of troverTurkish-English dictionary > haksız alıkoyma tazminat davası
-
23 haksız davranış
n. tortious act -
24 haksız fiil
n. tort -
25 haksız kazanç
n. haul, pelf, ill gotten gains -
26 haksız kazanç sağlamak
make a big haul -
27 haksız muamele
n. raw deal, tort -
28 haksız olarak
adv. unjustly, undeservedly, unmeritedly -
29 haksız olduğunu anlamak
eat one's words -
30 haksız rekabet
n. unfair competition -
31 haksız yere
adv. unjustly, wrongly, unmeritedly, unduly, undeservedly -
32 haksız yere suçlamak
v. accuse falsely -
33 haksız yere suçlamak
имылажьэу тырилъхьан -
34 haksız bir şekilde
wrongly -
35 haksız kazanç
ill-gotten gains -
36 haksız olarak
unjustly -
37 haksız olmak
to be in the wrong -
38 haksız yere
wrongly, unjustly -
39 haksız çıkarmak
to prove to be wrong -
40 haksız çıkmak
to turn out to be in the wrong
См. также в других словарях:
haksız — sf. 1) Hak ve adalete uygun olmayan 2) Davası, iddiası, davranışı, düşüncesi doğru ve yerinde olmayan (kimse) Arkadaşınız bu işte haksızdır. Birleşik Sözler haksız yere Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haksız bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haksız yere — zf. Haksız olarak, hak etmediği hâlde … Çağatay Osmanlı Sözlük
haksız bulmak — bir iddiayı, düşünceyi, davranışı doğru ve yerinde bulmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haksız fiil — hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir … Hukuk Sözlüğü
haksız iktisap — Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu … Hukuk Sözlüğü
gadre uğramak — haksız davranışlarla karşı karşıya gelmek Önce kendini gadre uğramış sanan Nahit rolünü öğrenince utandı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadı anlatışa göre fetva verir — haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne âlâ memleket — haksız ve yersiz işlerin hoş görüldüğü, kurallaştığı bir ortam için ters anlatışla diyecek yok, ne güzel anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurgunculuk etmek — haksız kazanç sağlamak için uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
okkanın altına gitmek — haksız yere ezilmek, bir zarar veya ceza görmek Eğer gözünü açmaz, bu kör dövüşüne bir nihayet vermezsen muhakkak okkanın altına gidersin. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynu kıldan ince olmak — haksız olduğu anlaşıldığında verilecek her türlü cezaya razı olmak Eğer efendim, bir kelime yalanım varsa hükûmete karşı boynum kıldan incedir. Vurunuz. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük