Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

hakkını

См. также в других словарях:

  • hakkını helal etmek — hakkını, emeğini bağışlamak Bu bahtiyar hanımcağızı sordular, iyi biliriz dedik, hakkımızı helal ettik. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakkını vermek — 1) gereğini bütün olarak yerine getirmek Bu yemeğin hakkını vermişsin. 2) birinin çalışmasının karşılığını gereğince değerlendirmek O öğretmen, öğrencilerin her zaman hakkını verir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakkını yemek — (birinin) birinin hakkı olan şeyi vermemek Hem benden haber bekleyen okuyucularımın hakkını yiyor, öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakkını aramak — hakkı olduğuna inandığı şeyi elde etmeye çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Bİ-HAKKINÌ — Tamamıyla, hakkıyla …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağlamayan çocuğa meme vermezler — hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İHTİKAK — Hakkını istemek. Niza etmek. Birbirine husumet etmek. Hapseylemek. * Fık: İki taraftan her birinin haklı olduğunu iddia etmesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İNTİSAF — Hakkını tam olarak alma, haklaşma. * Zaman, yarı olma. Vakit, yarıyı bulma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağzı kansız — hakkını koruyamayan …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • azıgansız — hakkını koruyamaz …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • hak — 1. is., kki, esk., Ar. ḥakk 1) Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oyma Mühür hakki. 2) Kâğıttaki yazıyı kazıma Resmî kâğıtlarda hak ve silinti yasaktır. Birleşik Sözler hakketmek 2. is., kkı, Ar. ḥaḳḳ 1) Adalet Haktan ayrılmamalı. 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»