-
1 hervorragen
hervorragen v/i <-ge-, h> öne çıkmak; sivrilmek;( unter -in altından) çıkmak, gözükmek -
2 zeigen
zeigen <h>1. v/t göstermek2. v/r: sich zeigen görünmek, gözükmek;sich von seiner besten Seite zeigen iyi bir izlenim bırakmaya çalışmak4. v/unp: es wird sich zeigen, wer recht hat kimin haklı olduğu (daha) belli olacak -
3 ausschauen
aus|schauenvi1) nach jdm \ausschauen birinin yolunu gözlemek, birinin gelmesini beklemek2) ( südd, österr) ( Eindruck erwecken) izlenim vermek, kanı uyandırmak; ( aussehen) görünmek, gözükmek -
4 scheinen
scheinen <scheint, schien, geschienen> ['ʃaınən]vi1) ışık vermek; ( glänzen) parlamak;uns schien die Sonne ins Gesicht güneş gözümüzü alıyor2) ( den Anschein haben) (gibi) görünmek, (gibi) gözükmek;es scheint, dass/als ob... öyle görünüyor [o gözüküyor] ki...;es scheint so zu sein/werden öyle olduğu/olacağı gözüküyor -
5 Sicht
Sicht [zıçt] f1) görme; (\Sichtverhältnisse) görü, görünüş; ( Ausblick) manzara, görünüm;in \Sicht kommen görünmek, gözükmek;in \Sicht sein görünür(ler) de olmak;gute/schlechte \Sicht iyi/kötü görüş uzaklığı [o mesafesi];jdm die \Sicht versperren birinin görmesine engel olmak;eine einseitige \Sicht der Dinge gerçekleri tek yanlı görme;auf kurze/lange \Sicht kısa/uzun vadeli2) (\Sichtweise) görüş açısı, bakış açısı;aus dieser \Sicht bu açıdan;aus heutiger \Sicht bugünkü görüş açısından, bugün baktığımızda -
6 zeigen
zeigen ['tsaıgən]I vtjdm etw \zeigen birine bir şey göstermek; ( beibringen) göstermek;dir werd' ich's \zeigen! ( fam) ben sana gösteririm!2) (an\zeigen) göstermek;das Thermometer zeigt zwei Grad termometre iki derece gösteriyor3) ( an den Tag legen) göstermek, ortaya koymak4) ( beweisen) göstermek;nun zeig mal, was du kannst! ( fam) hadi göster bakalım, ne yapabildiğini!auf etw/jdn \zeigen bir şeye/kimseye işaret etmek;sie zeigt nach rechts sağı gösteriyor;zeig mal! göstersene!, göster bakayım!III vrsich \zeigensich besorgt \zeigen endişeli görünmek;wie kann ich mich Ihnen erkenntlich \zeigen? bana yapmış olduğunuz iyiliğe karşılık size ne;er zeigt sich heute von seiner besten Seite bugün kendini en iyi tarafıyla gösteriyor;mit ihm kann man sich überall \zeigen onunla her yerde görünebilirim2) ( sich herausstellen) ortaya çıkmak, belli olmak; ( zum Vorschein kommen) ortaya çıkmak, görünmek, gözükmek;das wird sich \zeigen bu ortaya çıkacaktır, bu belli olacaktır -
7 zeigen
anlaşılmak (öyle olduğu)görünmekgöstermekgözükmekispat ekmekişaret etmekkanıtlamakortaya çıkmak
См. также в других словарях:
gözükmek — nsz Görünmek Bazen hareketleriyle pek makul, bazen âdetleriyle garip ve gülünç gözükürmüş. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
görünmek — nsz 1) Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu. P. Safa 2) İzlenim uyandırmak Üzgün ve yorgun görünüyordu. H. Taner 3) Benzemek, görünüşünde olmak 4) mec. Azarlamak Çocuk pek azdı, biraz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözükme — is. Gözükmek işi Biraz daha tırmanınca ileride, çam ormanı gözükmeye başladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
BELEC — Zâhir ve rûşen olmak. Gözükmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BÜLUC — Zâhir olmak, gözükmek. Parlamak, ruşen olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük