-
1 رسيل
رَسِيل1. elçi2. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi3. mektup4. ulakAnlamı: haber veren kimse5. ekspresAnlamı: posta ile gönderilen özel ulak -
2 رسالة
رِسَالَة1. nameAnlamı: mektup2. misyon3. muratAnlamı: istek, dilek4. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi5. mektup6. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef7. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat8. ekspresAnlamı: posta ile gönderilen özel ulak -
3 رسول
رَسُول1. elçi2. yalvaçAnlamı: peygamber3. ulakAnlamı: haber veren kimse4. peygamberAnlamı: tanrı'nın buyruklarını insanlara ulaştıran, elçi5. ekspresAnlamı: posta ile gönderilen özel ulak -
4 بعث
Iبَعَثَ1. göndermekAnlamı: bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak2. sevketmekAnlamı: göndermek, götürmek3. yollamakAnlamı: göndermekIIبَعْث1. uyarımAnlamı: bir uyaran, karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih2. elçi3. sevkAnlamı: gönderme4. sevkıyat5. kışkırtıcılıkAnlamı: kışkırtıcı olma durumu6. kışkırtıAnlamı: kışkırtmak işi, tahrikât7. tahrikAnlamı: hareket ettirme8. dirilişAnlamı: dirilmek işi veya biçimi -
5 خطاب
خِطَاب1. hitabeAnlamı: duygular aşılmak amacıyla söylenen söz, söylev2. mektup3. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi4. diskurAnlamı: söylev, nutuk5. hitapAnlamı: sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme6. söylevAnlamı: nutuk, hitabe7. nutukAnlamı: söylev -
6 خطبة
Iخُطْبَة1. hitabeAnlamı: duygular aşılmak amacıyla söylenen söz, söylev2. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi3. diskurAnlamı: söylev, nutuk4. hitapAnlamı: sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme5. söylevAnlamı: nutuk, hitabeIIخِطْبَةnişan -
7 ساع
ساعٍ1. müzevirAnlamı: söz götürüp getiren, arabozan2. elçi3. gammazAnlamı: söz getirip götüren, arkadan çekiştiren4. haberciAnlamı: haber getiren kimse5. ulakAnlamı: haber veren kimse -
8 كتاب
-
9 كلمة
كَلِمَة1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. hitabeAnlamı: duygular aşılmak amacıyla söylenen söz, söylev5. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi6. kelimeAnlamı: söz, sözcük7. lâfızAnlamı: söz, kelime8. mektup9. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi10. diskurAnlamı: söylev, nutuk11. hitapAnlamı: sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme12. sözcükAnlamı: kelime13. gözAnlamı: bakış, görüş -
10 مبعوث
مَبْعُوث1. mebusAnlamı: milletvekili2. delegeAnlamı: kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi -
11 مرسال
-
12 منتدب
Iمُنْتَدَب1. murahhasAnlamı: delege2. temsilciAnlamı: bir topluluk adına davranan3. delegeAnlamı: kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçiIIمُنْتَدِب1. müvekkil2. mandacı3. mandater -
13 مندوب
مَنْدُوب1. murahhasAnlamı: delege2. muhabirAnlamı: haber toplayan kimse3. temsilciAnlamı: bir topluluk adına davranan4. delegeAnlamı: kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi -
14 موفد
مُوفَد1. murahhasAnlamı: delege2. delegeAnlamı: kendisine yetki verilerek bir yere veya birinin katına gönderilen kimse, elçi
См. также в других словарях:
mersule — Gönderilen … Hukuk Sözlüğü
MEB'US — Gönderilen. Ba s edilen. * Halk arasından seçilerek Millet Meclisine âzâ edilen. * Allah tarafından gönderilmiş olan. * Öldükten sonra diriltilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜRSELÂT — Gönderilen şeyler. * Melekler. * Kur anın 77. suresidir. Urf Suresi de denir. Mekkîdir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GÜMÜŞ KOZAK — Tar: Eskiden hükümdarlara gönderilen nâme i hümayunların konulduğu mahfaza. Nameler atlas keseye konur, sonra da kozaya geçirilirdi. Kozakların gümüşten yapılmış olanları olduğu gibi altundan, şimşirden de yapılanları vardı. Altundan olanlar… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adres — is., Fr. adresse 1) Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, bulunak Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı. O. V. Kanık 2) Gönderilen bir şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akseptans — is., eğt., Fr. acceptance 1) Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi 2) tic. Poliçelerin üzerine kabulümdür biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama, kabul … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıcı — is. 1) Satın almak isteyen kimse, müşteri 2) Kendisine bir şey gönderilen kimse 3) fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt Radyo alıcısı. 4) fiz. Almaç 5) sin., TV Kamera 6) hlk. Azrail Birleşik Sözler alıcı kuş alıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak teri — is., tıp 1) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı 2) Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası Hastayı iyi bulmak, aşağıda bekleyen hekimi, ayak teri verip savmak, çılgın bir arzu hâlinde birdenbire içine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aynen — zf., Ar. ˁaynen Olduğu gibi, değiştirmeden, aynıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayram tebriği — is. 1) Bayramı kutlamak için yazılıp gönderilen kart 2) Bayram ziyareti … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağrı belgesi — is., huk. Mahkeme tarafından dava edene, edilene veya tanıklara gönderilen belge, çağrı kâğıdı, celp, celp kâğıdı, celpname … Çağatay Osmanlı Sözlük