-
1 فكر
فِكْر1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. telâkkiAnlamı: anlayış, görüş5. ideaAnlamı: fikir, düşünce6. ideAnlamı: fikir, düşünce7. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi8. fikirAnlamı: düşünce, mülâhaza9. gözAnlamı: bakış, görüş10. fikirAnlamı: düşün, ide11. düşünceAnlamı: düşünme sonucu varılan, mütalâa, mülâhaza -
2 رأي
رَأْي1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. müzakereAnlamı: bir konuyla ilgili görüşme4. mülâhazaAnlamı: düşünce5. telâkkiAnlamı: anlayış, görüş6. müşavereAnlamı: danışma7. ideaAnlamı: fikir, düşünce8. ideAnlamı: fikir, düşünce9. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi10. teklifAnlamı: öneri11. gözAnlamı: bakış, görüş12. fikirAnlamı: düşün, ide13. düşünceAnlamı: düşünme sonucu varılan, mütalâa, mülâhaza -
3 موضوع
مَوْضُوع1. temAnlamı: bir hikâyede işlenen düşünce, görüş2. süjeAnlamı: konu3. temaAnlamı: bir hikâyede işlenen düşünce, görüş4. mevzuAnlamı: konu5. mevzuubahisAnlamı: konu olan, söz konusu6. mevzubahisAnlamı: konu olan, söz konusu7. konuAnlamı: konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, alay veya durum, mevzu8. objeAnlamı: nesne9. sadetAnlamı: konuşulan asıl konu10. bahisAnlamı: konuşulan şey, konu -
4 خاطر
خاطِر1. ideAnlamı: fikir, düşünce2. ideaAnlamı: fikir, düşünce3. kasıtAnlamı: amaç, maksat4. meramAnlamı: istek, amaç, maksat5. garazAnlamı: hedef, amaç, maksat6. gayeAnlamı: amaç, hedef7. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef -
5 خاطرة
خاطِرَة1. ideaAnlamı: fikir, düşünce2. ideAnlamı: fikir, düşünce3. entelektAnlamı: akıl, zihin, idrak -
6 فكري
فِكْرِيّ1. kurgusalAnlamı: kurgu ile ilgili, spekülâtif2. spekülatifAnlamı: kurgusal3. ideolojikAnlamı: ideoloji ile ilgili4. düşünselAnlamı: düşünce ile ilgili, fikrî5. zihnîAnlamı: zihinle ilgili, zihinsel6. fikrenAnlamı: düşünce yoluyla -
7 قول
قَوْل1. diyecekAnlamı: söylenecek söz2. açıAnlamı: insanın görüşü3. kafaAnlamı: zihniyet, görüş4. mülâhazaAnlamı: düşünce5. telâkkiAnlamı: anlayış, görüş6. muhavere7. gırAnlamı: söz, lâkırdı8. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi9. lâfAnlamı: söz, lâkırdı10. kelâmAnlamı: söz11. söz12. gözAnlamı: bakış, görüş13. düşünceAnlamı: düşünme sonucu varılan, mütalâa, mülâhaza -
8 قولة
قَوْلَة1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi5. gözAnlamı: bakış, görüş6. düşünceAnlamı: düşünme sonucu varılan, mütalâa, mülâhaza -
9 نظر
نَظَر1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. telâkkiAnlamı: anlayış, görüş5. fikirAnlamı: düşünce, mülâhaza6. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi7. gözAnlamı: bakış, görüş -
10 هجس
هَجْس1. ideAnlamı: fikir, düşünce2. ideaAnlamı: fikir, düşünce -
11 رأي
açı; düşünce; fikir; görüş; göz; ide; idea; kafa; mülâhaza; müşavere; müzakere; teklif; telâkki -
12 فكر
açı; düşünce; fikir; görüş; göz; ide; idea; kafa; mülâhaza; telâkki -
13 قول
açı; diyecek; düşünce; gır; görüş; göz; kafa; kelâm; lâf; muhavere; mülâhaza; söz; telâkki -
14 قولة
açı; düşünce; görüş; göz; kafa; mülâhaza -
15 أدب
Iأَدَب1. literatür2. gökçe yazınAnlamı: edebiyat, yazın3. adapAnlamı: töre, yol yordam, yol yöntem4. edebiyatAnlamı: olay, düşünce ve duyguların dil aracılığıyla biçimlendirlmesi sanatı, yazın, literatürIIأَدَّبَzapturaptAnlamı: sıkı düzen, disiplin -
16 أزر
IأَزَرَdesteklemekAnlamı: destek koymakIIأَزْر1. erkeAnlamı: ış başarma gücü, enerji2. güçAnlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvetأَزَرَّdüğmelemekIVأَزَّرَ1. giydirmekAnlamı: giymek işini yaptırmak2. desteklemekAnlamı: destek koymak -
17 أيد
Iأَيْد1. erkeAnlamı: ış başarma gücü, enerji2. güçAnlamı: fizik, düşünce ve ahlâk bakımından bir etki yapabilme, kuvvetIIأَيَّدَ1. geçindirmekAnlamı: geçinmesini sağlamak2. arkalamakAnlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek3. desteklemekAnlamı: destek koymak -
18 إبداء
إِبْداء1. açıklık2. ifadeAnlamı: anlatım3. anlatımAnlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek4. gösteriAnlamı: ilgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri5. ibrazAnlamı: ortaya koyma, meydana çıkarma -
19 إبراز
إِبْراز1. emisyonAnlamı: yayma, neşretme2. açıklık3. ifadeAnlamı: anlatım4. anlatımAnlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek5. gösteriAnlamı: ilgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri6. ibrazAnlamı: ortaya koyma, meydana çıkarma7. beyanAnlamı: söyleme, bildirme -
20 إشكال
إِشْكال1. kargaşaAnlamı: karışıklık, düzensizlik2. paradoks
См. также в других словарях:
düşünce — is. 1) Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur. T.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünce alışverişi — is. Karşılıklı görüş bildirme, fikir teatisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünce özgürlüğü — is. Düşüncenin dış baskı ve yasaklarla sınırlandırılmaması, bunların etkisinden bağımsız olması … Çağatay Osmanlı Sözlük
art düşünce — is. Bir düşüncenin arkasında gizli tutulan asıl düşünce, art niyet … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilimsel düşünce — is. Bilim temeline dayanan özgür eleştirici, araştırıcı ve bağımsız düşünce … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşüncedir (veya düşünce) almak — (birisini bir) bir konuda kaygılanarak çözüm yolu bulmaya çalışmak Köşemde beni ağır bir düşünce almıştır: yol arkadaşlarımın hepsinin evleri, köyleri var... Ben nereye gideceğim? Ne yapacağım? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana düşünce — is. Temel fikir, ana fikir … Çağatay Osmanlı Sözlük
asli düşünce — is. Ana fikir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ak mı kara mı önüne düşünce görürsün — (sakalın) şimdiden boşuna düşünme, sonuç belli olduğu zaman anlarsın anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün — acele etme, sonucun ne olduğunu biraz sonra anlarsın anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZİHNİYYET — Düşünce. Düşünce yolu. * Anlayış. * Kafa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük