-
1 giydirmek
kılıf giydirmek abdecken, mit einem Überzug versehen -
2 giydirmek
vt1) anziehen, ankleiden, einkleidenannesi çocuğa \giydirmek yeni bir pantolon giydirdi die Mutter hat dem Kind eine neue Hose angezogenbirini giydirip kuşatmak jdn (neu) bekleiden -
3 giydirmek
1) В одева́ть; наряжа́ть; обмундиро́вывать3) В перен. обижа́ть, оскорбля́ть4) Д покрыва́тьkılıf giydirmek — зачехли́ть
-
4 giydirmek
1) фэпэн/хуэпэн, зыщегъэлъэн/ зыщегъэтIэгъэн -
5 giydirmek
-i, -e1) одева́ть; наряжа́тьçocuğu annesi giydirdi — мать оде́ла ребёнка
2) заста́вить оде́ть кого, заста́вить наде́ть что3) перен. обижа́ть, оскорбля́ть -
6 giydirmek
кигезү -
7 giydirmek
облицовывать, обшиватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > giydirmek
-
8 giydirmek
v. dress, clothe, robe, vesture, array, attire, doll out, doll up, don, enrobe, equip, garb, invest, revet, turn out* * *dress -
9 giydirmek
cil lê kirin--------lêkirin -
10 giydirmek
щилъэн, ыфэпэн, щелъэ -
11 giydirmek
أزرألبسزياسربلكسالبس -
12 giydirmek
1. أزر [أَزَّرَ]Anlamı: giymek işini yaptırmak2. ألبس [أَلْبَسَ]Anlamı: giymek işini yaptırmak3. زيا [زَيَّا]Anlamı: giymek işini yaptırmak4. سربل [سَرْبَلَ]Anlamı: giymek işini yaptırmak5. كسا [كَسَا]Anlamı: giymek işini yaptırmak6. لبس [لَبَّسَ]Anlamı: giymek işini yaptırmak -
13 giydirmek
"to dress, to clothe, to attire, to array; to rebuke, to abuse, to reproach" -
14 giydirmek
"1. /ı/ to dress, clothe (someone). 2. /ı, a/ to dress (someone) in, make (someone) wear; to help (someone) put on. 3. /a/ colloq. to swear a blue streak at (someone), dress (someone) down. giydirip kuşatmak /ı/ to dress (someone) up with a new outfit." -
15 şeytana kulâhı giydirmek
= şeytana pabucu ters giydirmek быть о́чень хи́трым -
16 şeytana pabucu ters giydirmek
-
17 külâh giydirmek
околпа́чить, наду́ть, одура́чить -
18 külâhını ters giydirmek
натяну́ть нос кому-л. -
19 pabucunu ters giydirmek
заста́вить кого-л. ретирова́ться -
20 ayakkabı giydirmek
v. shoe
См. также в других словарях:
giydirmek — e 1) Giyme işini yaptırmak Derhâl hamama soktu, sırtına temiz bir elbise giydirip huzura çıkardı. H. Taner 2) mec. Ağır sözler söylemek, hakaret etmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller giydirip kuşatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
külah giydirmek — (birine) hile ile, oyunla aldatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
külahını ters giydirmek — (birine) çok kurnaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabucunu ters giydirmek — güç bir duruma sokarak telaşla kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek — çok kurnaz olmak Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedürmek — giydirmek. I I, 76, 161 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kedürsemek — giydirmek istemek III, 332 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tonatmak — giydirmek, donatmak, II, 312bkz: ton ıdmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İKSA — Giydirmek. Giyecek vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
külah — is., Far. kulāh 1) İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap 2) sf. Bu kabın alabileceği miktarda olan Meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı. Y. K. Beyatlı 3) mec. Oyun, hile 4) esk. Erkeklerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ali — is., öz., Ar. ˁalī Kurnazca ve haince düzen anlamında Ali Cengiz oyunu, çok zorba anlamında Ali kıran baş kesen, bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek anlamında Alinin külahını Veliye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük