-
21 deer
geyik, karaca -
22 troat
geyik bagirmasi -
23 venison
geyik eti -
24 бұғы
geyik, maral -
25 бұғы
geyik, maral -
26 antler
geyik boynuzu -
27 babirusa
geyik domuzu -
28 dittany
geyik otu -
29 fawn
adj. açık kahverengi————————n. geyik yavrusu, karaca yavrusu, açık kahverengi————————v. yavrulamak, doğurmak (geyik), kuyruk sallamak, yaltaklanmak, dalkavukluk etmek* * *1. yavrula (v.) 2. geyik yavrusu (n.)* * *I [fo:n] noun1) (a young deer.) geyik/karaca yavrusu2) (( also adjective) (of) its colour, a light yellowish brown: a fawn sweater.) açık kahverengiII [fo:n] verb1) ((of dogs) to show affection (by wagging the tail, rolling over etc).) kuyruk sallamak2) ((with upon) to be too humble or to flatter (someone) in a servile way: The courtiers fawned upon the queen.) yaltaklanmak, dalkavukluk yapmak -
30 antler
n. boynuz (geyik), çatal boynuz* * *geyik boynuzu* * *['æntlə](a deer's horn.) geyik boynuzu -
31 buck
adj. erkeklerle ilgili, erkeklere özel————————n. sorumluluk; antilop; dolar, papel; sıçrayan hayvan, erkek geyik; züppe; erkek kızılderili; zenci; pokerde kâğıt dağıtma sırası————————v. sıçramak, sıçrayıp binicisini düşürmek; karşı gelmek, itaatsizlik etmek, itiraz etmek* * *1. erkek geyik 2. sıçra (v.) 3. antilop (n.)* * *1. noun(the male of the deer, hare, rabbit etc: a buck and a doe.) erkek geyik/tavşan2. verb((of a horse or mule) to make a series of rapid jumps into the air.) sıçrayarak kıç atmak- buckskin- buck up
- pass the buck -
32 deer
n. geyik, geyik benzeri hayvan; karaca* * *geyik* * *plural; see deer -
33 doe
n. dişi geyik; dişi tavşan; dişi karaca; yalnız kadın* * *dişi geyik* * *[dəu](the female of certain deer, and of the rabbit, hare etc.) dişi geyik -
34 hind
-
35 rut
-
36 stag
adj. erkeklere özel, yalnız erkekler için————————n. erkek geyik, iri erkek hayvan, damsız erkek, sap, erkeklere özel parti, spekülatör, borsa yatırımcısı————————v. spekülasyon yapmak, yalnız gitmek (erkek)* * *erkek geyik* * *[stæɡ](a male deer, especially a red deer.) erkek geyik -
37 venison
n. av eti, geyik eti* * *['venisn](the flesh of deer, used as food: We had roast venison for dinner; ( also adjective) venison stew.) geyik eti -
38 dittany
n. geyik otu* * *geyik otu -
39 doeskin
n. dişi geyik derisi; dişi karaca derisi; ince yünlü kumaş* * *dişi geyik derisi -
40 cervine
adj. geyik ile ilgili, geyik gibi
См. также в других словарях:
geyik — is., ği, hay. b. 1) Geyikgillerden, erkeklerinin başında uzun ve çatallı boynuzları olan memeli hayvan (Cervus elaphus) 2) argo Karısının veya bir kadın yakınının ihanetine uğramış erkek Birleşik Sözler geyik böceği geyik dikeni geyikdili geyik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik — is. zool. Dağlıq meşələrdə yaşayan, bəzi cinsləri iri dallı budaqlı buynuzlu, böyük və gözəl heyvan. Dağlarda geyik mənəm; Buynuzu böyük mənəm; Yarın nə dərdi, qəmi; Ona ağır yük mənəm. (Bayatı) … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
geyik böceği — is., hay. b. Geyik boynuzunu andıran sağlam çeneleriyle, orman ve tarım ağaçlarını kemirerek beslenen, 20 60 mm boyunda kın kanatlı böcek (Lucanus cervus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik böcekleri — is., ç., hay. b. Geyik böceği vb.ni içine alan kın kanatlılar familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik dikeni — is., bit. b. Akdiken … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik muhabbeti — is. Yararsız, uzun uzadıya konuşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik otu — is., bit. b. Sedef otugillerden, bahçelerde süs olarak yetiştirilen güzel kokulu bir bitki (Dictamnus fraxinella) … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik etine girmek — genç kız, erginlik çağına girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik yapmak — boş, yararsız konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Barrage de geyik — Localisation Pays Turquie Province … Wikipédia en Français
Barrage de Geyik — Géographie Pays Turquie Subdivision Muğla Coordonnées … Wikipédia en Français