-
1 напрячь
germek -
2 spannen
germek [-er] v -
3 gərmək
germek -
4 керу
germek -
5 керу
germek -
6 gərmək
germek -
7 напрягать
-
8 натягивать
-
9 напрягать
germek, gerilmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > напрягать
-
10 натянуть
germek, çekmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > натянуть
-
11 stretch out
germek, esnetmek, uzatmak, arayı açmak* * *ger* * *(in moving the body, to straighten or extend: She stretched out a hand for the child to hold; He stretched (himself) out on the bed.) uzatmak -
12 тăс
germek, uzatmak -
13 хăлаçла
germek, erişmek, yayılamak -
14 ausstrecken
germekuzatmak -
15 stretch
germek, uzatmak; gerilmek, uzamak; yayilmak; gerinmek; germe; gerilme; gerinme; gerginlik; genis yer; uzam; araliksiz süre -
16 tendre
I1 affectueux şefkatli2 mou yumuşak [jumu'ʃak]IIv t1 déplier germek2 avancer ileriye uzatmak3 uzatmak4 tendre un piège à qqn birine bir tuzak kurmak5 tendre l'oreille kulak kabartmakv i1 viser -e doğru gitmek2 avoir tendance à -e yüz tutmak -
17 противостоять
врзdayanmak, karşı koymak, göğüs germek, göğüslemekпротивостоя́ть ве́тру — rüzgara dayanmak
противостоя́ть тру́дностям — güçlüklere göğüs germek
противостоя́ть конкуре́нции — rekabete karşı koymak / dayanmak
противостоя́ть наступле́нию монополисти́ческого капита́ла — tekelci sermayenin saldırısını göğüslemek
••противостоя́щие вое́нные бло́ки — birbirine karşıt askeri bloklar
-
18 пружинить
-
19 brave
adj. mert, yiğit, cesur, yürekli, kahraman, görkemli, şahane————————n. kızılderili savaşçı, kızılderili savaşçılar————————v. cesaretle karşı koymak, meydan okumak; göğüs germek* * *1. cesaret göster (v.) 2. cesur (adj.)* * *[breiv] 1. adjective(without fear of danger, pain etc: a brave soldier; a brave deed; You're very brave; It was brave of him to fight such an enemy.) cesur2. verb(to meet or face boldly: They braved the cold weather.) göğüs germek, cesaretle karşı koymak3. noun(a Red Indian warrior.) savaşçı, muharip- bravely- bravery -
20 crucify
v. çarmıha germek, işkence etmek; bastırmak* * *çarmıha ger* * *(to put to death by fixing the hands and feet to a cross: Christ was crucified.) çarmıha germek- crucifix- crucifixion
См. также в других словарях:
germek — i, er 1) Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek Yayı daha germe / Kıracaksın. B. Necatigil 2) i, e Gergin bir şeyle örtmek 3) Kol, bacak, uzatmak 4) mec. Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
germek — genişlenmek, tevsi etmek; böcek tohumu, goza, ibrişim … Çağatay Osmanlı Sözlük
germek — çekmek … Beypazari ağzindan sözcükler
çarmıha germek — haç biçimindeki darağacına çivilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kol kanat olmak (veya germek) — (birine) yardım etmek, korumak, himaye etmek Sade çocuğuna değil, eşine de kol kanat gerer, ona da analık eder. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüs germek — bir güçlüğe karşı koymak, dayanmak Hayatın lezzetleri içinde yüzen bizler, elbette geçici birçok zahmetlere katlanmaya ve birçok zorluklara göğüs germeye mecburduk. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanat germek — (birinin veya bir şeyin üstüne) koruması altına almak, himaye etmek Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kermek — germek, çeklp uzatmak; kapatmak; ürümek, havlamak II, 8; III, 39 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Anexos:Sinónimos de Cucumis melo — Saltar a navegación, búsqueda Sinónimos de la especie Cucumis melo … Wikipedia Español
çarmıh — is., Far. çār + mīḫ 1) Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı 2) den. Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çarmıha germek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük