-
1 germek
( balkona über den Balkon) eine Markise spannen;gözlerini germek große Augen machen;sinirlerimi gerdi … ging mir auf die Nerven, machte mich ganz nervös -
2 germek
-
3 germek
Ausbreiten, erweitern; Käferei, Seidenpuppe -
4 çarmıh
çarmıh HIST Kreuz n;-i çarmıha germek kreuzigen -
5 gerdirmek
-
6 gerer
-
7 göğüs
göğüs anjini MED Angina pectoris f;göğüs bağır açık mit offener Brust; fam in Räuberzivil;göğüs darlığı Asthma n;göğüs geçirmek seufzen;-e göğüs germek die Stirn bieten (D); ertragen (A);göğüs göğse Brust an Brust kämpfen; direkt aufeinander (zu);göğüs hastalığı Tuberkulose f;göğüs kafesi Brustkorb m;göğüs kemiği Brustbein n;göğsü daralmak schwer keuchen; tief bedrückt sein;göğsü kabarmak sich brüsten; unp ihm schwillt die Brust (-den vor D);göğsünü gere gere voller Stolz -
8 çarmıh
-
9 gerer
-
10 germe
-
11 haçlamak
vt ( çarmıha germek) kreuzigen -
12 mandal
-
13 uzatmak
vt2) ( temdit etmek) verlängern3) ( görüşmeleri) in die Länge ziehen, hinauszögernuzatmayalım, ... kurzum...4) ( bacaklarını) ausstreckenayağını yorganına göre \uzatmak ( fig) sich nach der Decke streckendemir sacı çekiçleyerek/haddeleyerek \uzatmak Eisenblech durch Hämmern/Walzen strecken5) saç/sakal \uzatmak sich die Haare/einen Bart wachsen lassen6) ( germek) spannen7) ( vermek)birine bir şeyi \uzatmak jdm etw überreichenbirine elini \uzatmak jdm die Hand reichen [o entgegenstrecken] -
14 yay
yay s\yayı germek den Bogen spannenok ve \yay Pfeil und Bogenpergelle bir \yay çizmek mit dem Zirkel einen Bogen beschreiben5) \yay ayraç [o parantez] runde Klammer
См. также в других словарях:
germek — i, er 1) Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek Yayı daha germe / Kıracaksın. B. Necatigil 2) i, e Gergin bir şeyle örtmek 3) Kol, bacak, uzatmak 4) mec. Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
germek — genişlenmek, tevsi etmek; böcek tohumu, goza, ibrişim … Çağatay Osmanlı Sözlük
germek — çekmek … Beypazari ağzindan sözcükler
çarmıha germek — haç biçimindeki darağacına çivilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kol kanat olmak (veya germek) — (birine) yardım etmek, korumak, himaye etmek Sade çocuğuna değil, eşine de kol kanat gerer, ona da analık eder. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüs germek — bir güçlüğe karşı koymak, dayanmak Hayatın lezzetleri içinde yüzen bizler, elbette geçici birçok zahmetlere katlanmaya ve birçok zorluklara göğüs germeye mecburduk. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanat germek — (birinin veya bir şeyin üstüne) koruması altına almak, himaye etmek Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kermek — germek, çeklp uzatmak; kapatmak; ürümek, havlamak II, 8; III, 39 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Anexos:Sinónimos de Cucumis melo — Saltar a navegación, búsqueda Sinónimos de la especie Cucumis melo … Wikipedia Español
çarmıh — is., Far. çār + mīḫ 1) Suçlunun öldürülmek amacıyla çivilendiği haç biçimindeki darağacı 2) den. Ana direkleri ve gabya çubuklarını yandan tutan halatlar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çarmıha germek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük