-
1 gereksiz
-
2 gereksiz
gereksiz unnötig, unnütz -
3 gereksiz
нену́жный, бесполе́зный; никчёмный, пусто́йgereksiz sözler — пусты́е слова́
◊
gereksiz yere — без нужды́, без необходи́мости◊
gereksiz yere konuşanların çoğu zaman başı belâya girer — тот, кто болта́ет по́пусту, о́чень ча́сто попада́ет в нело́вкое положе́ние (букв. в беду́) -
4 gereksiz
-
5 gereksiz
adj. unnecessary, unneeded, inessential, digressive, excrescent, gratuitous, idle, indecent, indiscreet, needless, no, nonessential, otiose, redundant, supererogatory, superfluous, uncalled for, unjustifiable, unneedful* * *1. dispensable 2. excrescent 3. inessential 4. needless 5. redundant 6. unjustifiable 7. unneeded -
6 gereksiz iş
n. work of supererogation -
7 gereksiz
bêkêr--------nepêwist -
8 gereksiz
Lazımsız; gərəksiz -
9 gereksiz
-
10 gereksiz
щыкIэрэп, щымыкIагъ -
11 gereksiz
αχρηστος -
12 gereksiz
unnecessary, needless, pointless, superfluous, uncallad-for, gratuitous -
13 gereksiz
unnecessary, needless. - tüketim extravagant consumption. -
14 gereksiz
niepotrzebny; zbędny; zbyteczny -
15 gereksiz yere
unnötigerweise, überflüssigerweise -
16 gereksiz yere
без нужды́, без необходи́мости -
17 gereksiz olarak
adv. unduly* * *unnecessarily -
18 gereksiz ayrıntı
n. diffusiveness -
19 gereksiz ayrıntılarla uğraşmak
v. niggle -
20 gereksiz ayrıntılı
adj. diffuse
См. также в других словарях:
gereksiz — sf. 1) Gereği olmayan, yararsız, lüzumsuz 2) zf. Yararsız, lüzumsuz bir biçimde Ona danışmayı gereksiz görerek Sevim e yöneldi. N. Cumalı Birleşik Sözler gerekli gereksiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerekli gereksiz — zf. Yersiz, zamansız … Çağatay Osmanlı Sözlük
langur lungur — gereksiz … Beypazari ağzindan sözcükler
boşboğazlık etmek — gereksiz, yersiz, düşüncesiz konuşmak Ama boşboğazlık etmezsen bir şey olmaz. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cazgırlık yapmak — gereksiz yere bağırıp çağırarak üste çıkmaya çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gezen ayağa taş değer — gereksiz yere gezen kişi, kendisine zararı dokunacak şeylerle karşılaşır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
göl olmak — gereksiz olarak bir yerde su toplanmak, göllenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hacıağalık etmek — gereksiz yere, gösteriş için bol para harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırtlamba gibi giyinmek — gereksiz yere üst üste ve gelişigüzel giyinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
israf etmek — gereksiz yere harcamak, savurganlık etmek, tutumsuzluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalabalık etmek — gereksiz olarak yer doldurmak Şu eşya odada kalabalık ediyor … Çağatay Osmanlı Sözlük