-
1 gerek
Notwendigkeit fgereğinden çok [o fazla] mehr als nötig [o notwendig] [o erforderlich]\gerek varsa wenn nötig, wenn es notwendig [o erforderlich] isthemen feryadı basmana \gerek yok du brauchst nicht gleich zu schreien -
2 gerek
gerek1 <- ği> (-e) nötig, erforderlich; Notwendigkeit f; Bedarf m (-e an D);gereğinde nötigenfalls; verbal: nötig haben, brauchen: bana bir çekiç gerek ich brauche einen Hammer;neme gerek? was geht mich das an?;nene gerek? was geht dich das an?;bunun bize gereği yok das brauchen wir nicht;gereği gibi wie es erforderlich ist;gereği kadar so viel wie nötig; ausreichend;telaşa gerek yok kein Grund zur Aufregung; mit -se: gelse gerek wahrscheinlich wird er kommen, er müsste kommen;olsa gerek vermutlich, aller Wahrscheinlichkeit nach …: evde olsa gerek vermutlich ist sie zu Hause;-mesinden ileri gelmiş olsa gerek das mag wohl daher gekommen sein, dass …gerek2 ob … oder: gerek ben gideyim, gerek o gitsin … ob ich nun gehe oder (ob) er (geht); sowohl … als auch, ebenso wie; verneint weder … noch;gerek büyük, gerek küçük sowohl die Großen (Erwachsenen) als auch die Kleinen -
3 gerek
I 1. озвонч. -ğiну́жно, необходи́мо, на́до2. озвонч. -ğineme gerek? — заче́м мне?
необходи́мость, нужда́, на́добностьbunun bana gereği yok — мне э́то не ну́жно
3. озвонч. -ğigereğinde — в слу́чае необходи́мости
gelse gerek — он, по всей вероя́тности, пришёл
uyusa gerek — он, должно́ быть, спит
••- gereği gibi
- gereği kadar IIgerek gerek — как..., так и...; и́ли... и́ли...; хоть... хоть
gerek o, gerek başkası — хоть он, хоть друго́й
-
4 gerek
repeated, preceding nouns or phrases in parallel position 1. whether... or: Gerek ben gideyim, gerek siz gidin, gerek o gitsin, farketmez. Whether it is I or you or he who goes, it does not make any difference. 2. both... and: Gerek annesi, gerek babası aynı yerdendirler. Both his mother and his father are from the same place. -
5 gerek
[T gerek, Az gäräk, Tk gerek, from OT *kärgä]: necessityA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > gerek
-
6 gerek
divê--------diyet--------fere--------gere--------gerek--------pêwist -
7 gerek
drill. meng-gerek drill k.r(a hole), perforate. 2 bore k.r(of a rodent). -
8 gerek
кирәк; тиеш -
9 gerek
n. requirement, necessity, requisition, need, exigence, exigency, pinch* * *1. involvement 2. required to -
10 gerek
-
11 gerek(li)
girîng -
12 gerek
фаемэ/ хуеймэ -
13 gerek
фае, фэеныгъэ, щыкIагъэ -
14 gerek
notwendig -
15 gerek
perforated -
16 gerek
أساسيحتميضروريلازبلازملزاممتحتممتطلبمحتممحتوممقتضىمهمهامواجبوجوبي -
17 gerek
1. أساسي [أَسَاسِيّ]2. حتمي [حَتْمِيّ]3. ضروري [ضَرُورِيّ]4. لازب [لَازِب]5. لازم [لازِم]6. لزام [لِزَام]7. متحتم [مُتَحَتِّم]8. متطلب [مُتَطَلَّب]9. محتم [مُحَتَّم]10. محتوم [مَحْتُوم]11. مقتضى [مُقْتَضَى]12. مهم [مُهِمّ]13. هام [هامّ]14. واجب [واجِب]15. وجوبي [وُجُوبِيّ] -
18 gerek
"necessity, need, requirement; necessary, needed; whether... or" -
19 gerek
gərək, lazım -
20 gerek
konieczność; potrzeba; zapotrzebowanie
См. также в других словарях:
gerek — sf., ği 1) Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni. Yunus Emre 2) is. İcap ... millî güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi ... hâlinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerek ... gerek ... — bağ. Kelimeleri, kelime öbeklerini, görevdeş ögeleri birleştirme, eşitlik, istenileni seçme vb. anlamlar katarak bağlayan kelime Gerek baba gerek de ana tarafından sofuluk göreneğine vâris olmadım. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gerek Meinhardt — Gerek Meinhardt … Wikipédia en Français
gerek görmek — yapılmasını istemek Meclis ... gerek gördüğü takdirde ilgilinin Yüce Divana sevkine karar verir. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek — Studio album by Barış Akarsu Released August 17, 2006 Genre Rock Length … Wikipedia
latife latif gerek — şaka yaparken bile incelikten ayrılmamak gerek anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
...sa gerek — güçlü ihtimal belirten bir söz Bunların bir bildikleri olsa gerek. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
deveye burç gerek olursa boynunu uzatır — kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ata eyer gerek, eyere er gerek — bir işletmeyi önce donatıp sonra da iyi bir yöneticiye teslim ederseniz istediğiniz verimi alırsınız anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
neme gerek — is., ği Neme lazım … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş ağır gerek, kulak sağır — Kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük