-
1 gelecek
uzak bir \gelecekte in ferner ZukunftII adj kommend\gelecek baharda im kommenden Frühjahr\gelecek haftanın başında Anfang nächster Woche -
2 gelecek
gelecek zaman GR Futur n -
3 gelecek bilimi
-
4 gelecek zaman
-
5 ki
ki1. Relativpronomen der usw, dessen usw;da, wo siz ki beni tanırsınız … Sie, der Sie mich kennen, …;o yerden ki herkes kaçar, sen de kaç! den Ort, den jeder meidet, meide auch du!;bir zaman gelecek, ki herkes hür olacak eine Zeit wird kommen, da ( oder in der) jeder frei sein wird2. konj dass; so … dass; um … zu; damit; aber, doch: herkes bilir ki dünya yuvarlaktır jeder weiß, dass die Erde rund ist;(relative Rede im Deutschen) bana dedi ki hastayım er sagte zu mir, dass er krank sei;istiyor ki geleyim er will, dass ich komme;oturdum ki biraz dinleneyim ich setzte mich, um mich ein bisschen auszuruhen;geldim ki kimseler yok! ich kam, doch niemand war da!;öyle (oder o kadar) … ki so … dass: o kadar para harcadı ki donduk, kaldık er gab so viel Geld aus, dass wir ganz verblüfft waren3. als satzabschließende Partikel (Verstärkung unda.) denn, eben, doch, ja usw niçin gelmedi ki! warum ist er denn nicht gekommen?;ona güvenilmez ki! auf ihn kann man sich eben nicht verlassen;öyle para harcadı ki! hat der Geld ausgegeben! -
6 acaba
1) denn, wohl\acaba bu ne demek oluyor? was mag das wohl heißen?\acaba kiminle randevusu var? mit wem mag sie eine Verabredung haben?\acaba nerede kaldı? wo ist er denn geblieben?, wo mag er (wohl) geblieben sein?2) ob, ob... wohl\acaba başına bir şey [o hâl] mi geldi? ob ihm etwas zugestoßen sei?gelecek mi \acaba? ob er wohl kommen wird?3) ( fam) vielleicht, etwa\acaba anahtarımı gördün mü? hast du vielleicht meinen Schlüssel gesehen?\acaba saat(in) kaç olduğunu biliyor musun? weißt du zufällig, wie spät es ist?ateşiniz var mı \acaba? haben Sie vielleicht Feuer? -
7 akıl
1) aklı almamak ( anlayamamak) nicht verstehen [o begreifen] können; ( olabileceğine inanmamak) nicht fassenaklı başında olmamak keinen klaren Gedanken fassen könnenaklı durmak ( fam) abschnallenaklın durur! ( fam) da schnallste ab!aklına gelmek draufkommenaklına estiği gibi konuşmak ( fam) frisch von der Leber weg redenaklından çıkmak entfallenbunu aklından çıkar! ( fig) das kannst du dir abschminken!bir şeyi aklından çıkarmak ( fig) sich etw abschminken2) Verstand m, Geist m; (us) Vernunft faklını başına almak [o toplamak] ( fig) Vernunft annehmenaklını kaçırmak/yitirmek ( fig) den Verstand verlierenbirinin aklını başına getirmek ( fig) jdn zur Vernunft bringenbirinin aklını başından almak ( fig) jdm den Kopf verdrehenaklını oynatmak wahnsinnig werdenbir şeyi \akıl etmek an etw denkenaklıma gelmiyor es fällt mir nicht ein, ich komme nicht draufbir şey aklına gelmek sich an etw erinnern, draufkommenbırak düşüneyim, aklıma gelecek lass mich nachdenken, dann komme ich drauf, lass mich nachdenken, dann fällt es mir (wieder) ein4) Rat mbirine \akıl vermek jdm einen Rat geben -
8 ati
-
9 bana
1) mir\bana göre hava hoş ( fam) mir ist das egal\bana yardım etti er hat mir geholfen2) zu miryarın \bana gelecek misin? kommst du morgen zu mir?3) mich\bana sorma! frag mich nicht!dokunma \bana! fass mich nicht an!4) für michmektup/telefon \bana mı? ist der Brief/Anruf für mich? -
10 baş
baş s\baş döndürücü Schwindel erregend\baş göstermek sich zeigen; ( ortaya çıkmak) auftretenbirini \baş göz etmek ( fam) jdn unter die Haube bringen\baş kaldırmak sich auflehnen (-e gegen), revoltieren (-e gegen); ( isyan etmek) rebellieren (-e gegen)\başım dönüyor mir ist schwindeligbirinin \başına bir hâl gelmek jdm stößt etw zubir şeyden \başını alamamak sich vor etw nicht retten könnenbirinin \başını bağlamak ( fam) jdn unter die Haube bringen\başını taştan taşa çarpmak ( fig) (etw) bitter bereuenbir devletin \başı der Oberhaupt eines Staates\başından beri/itibaren von Anfang an\başından sonuna kadar von Anfang bis Ende\baştan von Anfang an\baştan \başa von Anfang bis Endegelecek haftanın \başında Anfang nächster Wochemayıs \başında Anfang Maiyılın \başında am Anfang des Jahresgeminin \başı bocaya/orsaya kaçıyor der Bug des Schiffes dreht nach Lee/Luv6) (\başbakan) Präsident(in) m(f); (\başhekim) Chef m; (\başmakale) Leit-; (\başmüfettiş) Ober-; (\başsavcı) Ober-, General-; (\başrol) Haupt-7) ( unpers)bir şeye \baş almak für etw Zeit findenbir kimseyle/şeyle \baş edebilmek ( fam) mit jdm/etw fertig werdenbir kimseyle/şeyle \başa çıkmak mit jdm/etw fertig werden\başı belaya girmek ( fam) in Teufels Küche kommen\başı dara düşmek in Not geraten\başımla beraber! ( seve seve) gern(e) !; ( memnuniyetle) mit Vergnügen!\başın sağ olsun! mein aufrichtiges Beileid!birinin \başına bir şey gelmek jdm etw passierenbirinin \başını belaya sokmak ( fam) jdn in Teufels Küche bringendün \başıma bir şey geldi gestern ist mir etw passiert -
11 bilim
-
12 doğacak
-
13 falan
1) soundso\falan tarihte am Soundsovielten2) ( ve benzerleri) und so weiter3) ( herhangi bir) irgendeine(r)başka bir isteğiniz \falan var mı? haben Sie noch irgendeinen Wunsch?4) gelecek hafta \falan irgendwann nächste Wochesekize doğru \falan gelirim ich komme so gegen acht -
14 garanti
I s Garantie fbir şeyi \garanti etmek etw garantieren\garanti vermek eine Garantie geben (-de auf)\garantili mit Garantie\garantisiz ohne GarantieII adv garantiertinanıyor musun geleceğine? — \garanti gelecek! glaubst du er kommt? — garantiert! -
15 ha
ha [xa]Abk. von1) \ha gayret! na los!\ha şöyle! na also!2) (sl) ( evet) na klarII konj1) \ha ben gelmişim \ha o es ist egal ob ich komme oder er\ha bugün \ha yarın (entweder) heute oder morgen2) ( neredeyse)\ha geldi \ha gelecek gleich wird er kommenyürü \ha yürü, yol bitmiyor man geht und geht, der Weg nimmt kein Ende4) ( hiç durmadan)\ha babam atıştırıyordu er aß und aß3. [xa:] interj1) ( şaşma anlatır)amma güzel \ha! ach, wie schön!, Mann, ist das schön!öyle oldu \ha! ach, so ist das!2) ( uyarmak için)sakın \ha! nicht doch!3) ( dikkati çekmek için)\ha bilmiş ol, ... ach ja, du solltest wissen,...\ha sen bana kitap getirecektin ach ja, du wolltest mir ein Buch (mit) bringen4) ( birdenbire anlamak)\ha... ach so,..., ach ja,...sen de geldin \ha? du bist auch gekommen, ja [o was] ? -
16 ileri
1) ( geri karşıtı)\ilerimizde ağaçları gördük wir sahen die Bäume vor uns2) daha \ileri gidelim mi? sollen wir noch weiter gehen?II adj1) ( önde bulunan) vordere(r, s)2) ( saat)saat beş dakika \ileridir die Uhr geht fünf Minuten vor3) ( önceki) vorherige(r, s)4) ( fig) fortschrittlich, progressiv\ileri teknoloji fortschrittliche Technologie5) ( yaş) hoch, vorgerückt\ileri yaş hohes Alter\ileri yaşta ( olmak) in hohem [o vorgerücktem] Alter (sein)1) vorwärtsbir şeyden \ileri gelmek von etw herrühren2) \ileri sürmek vorschieben; ( bir savı) aufstellen; ( bir düşünceyi) äußern, zur Sprache bringen, vorbringenyorgun olduğunu \ileri sürdü er gab vor, müde zu seinIV interj\ileri! vorwärts! -
17 istikbal
misafirleri \istikbal etmek die Gäste begrüßen -
18 kura
-
19 yakında
I\yakında mı oturuyorsunuz? wohnen Sie in der Nähe?II adv1) demnächst, in Kürze, bald\yakında gelecek er wird bald kommen\yakında görüşmek üzere! bis bald!2) ( son günlerde) in letzter Zeit
См. также в других словарях:
gelecek — is., ği 1) Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati Karakteri ve zekâsı gelecek için insana umut ışığı veriyordu. H. E. Adıvar 2) sf. Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen, müstakbel Kız, gelecek baharda yine geleceklerini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan sonraya ait olması: Gele, gelecek, gelesi, gelse, gelmeli gibi Birleşik Sözler gelecek zaman görünümü gelecek zaman kipi gelecek zaman sıfat fiili … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman görünümü — is., dbl. Gelecek zaman sıfat fiiliyle yardımcı fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve niyet kavramı veren görünüm Gidecek olmak. Gelecek olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gelecek İçin Eğitim — Bildung für die Zukunft beziehungsweise türk. Gelecek İçin Eğitim ist eine 2006 von vier deutsch türkischen Großverbänden initiierte Bildungskampagne zur Verbesserung der Bildungschancen von Kindern und Jugendlichen mit Migrationshintergrund in… … Deutsch Wikipedia
gelecek zaman sıfat-fiili — is., dbl. Ad veya sıfat gibi kullanılan, gelecek zaman kavramı veren ve ecek, esi ekleriyle kurulan fiilimsi: Akacak kan damarda durmaz. Göresim geldi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek bilimi — is. Küresel bir perspektif içinde geleceği öngörmeye çalışan bilim, fütüroloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman kipi — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan sonraya ait olduğunu sınırlı bir biçimde gösteren ve acak / ecek ekiyle kurulan kip: Geleceğim, geleceksin gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış — çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar, o da hep gelecek yıla umut bağlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüzgâr gelecek delikleri tıkamak — istenmeyen bir durum veya gelişmeye karşı her türlü önlemi almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cana gelecek mala gelsin — canı korumak için mal feda edilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkın — gelecek yıl, öbür yıl, I, 89bkz: arkun izi gelecek yıl, öbür yıl I, 89 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini