-
1 gümrüksüz
gümrüksüz zollfrei; unverzollt, geschmuggelt -
2 gümrüksüz
1) беспо́шлинный2) не проше́дший тамо́женные форма́льности -
3 gümrüksüz
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > gümrüksüz
-
4 gümrüksüz
adj. duty free* * *dutyfree (adj.) -
5 gümrüksüz
bêbac -
6 gümrüksüz
duty-free -
7 gümrüksüz
1. duty-free. 2. smuggled (goods). -
8 gümrüksüz satış mağazası
duty free shop -
9 gümrüksüz mallar mağazası
n. duty free shop -
10 uçakta gümrüksüz ürünler satıyor musunuz
Do you sell duty free goods on boardTurkish-English dictionary > uçakta gümrüksüz ürünler satıyor musunuz
-
11 беспошлинный
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > беспошлинный
-
12 duty free
gümrüksüz -
13 duty free
gümrüksüz -
14 zollfrei
gümrüksüz -
15 беспошлинный
-
16 αδασμολόγητο
gümrüksüz, gümrüğe tabi olmayan -
17 bonded port
gümrüksüz mal antrepolanan liman -
18 bonded zone
gümrüksüz mal antrepolanan bölge -
19 customs free
gümrüksüz, gümrükten muaf -
20 duty-free
gümrüksüz, gümrükten muaf
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gümrüksüz — sf. 1) Gümrük vergisi ödenmesi gerekmeyen 2) Gümrük vergisi ödenmemiş, kaçak Birleşik Sözler gümrüksüz mağaza … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrüksüz mağaza — is. Gümrük vergisi ödenmesi gerekmeyen malların satışının yapıldığı mağaza … Çağatay Osmanlı Sözlük
bavul ticareti — is. Gümrüksüz ve vergisiz ithaline izin verilen eşyayı yabancı ülkelerden satın alıp bavul veya çantalarla sınırdan geçirerek iç piyasada değerlendirme işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
free-shop — is., İng. free shop Bakınız gümrüksüz mağaza … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağaza — is., Fr. magasin 1) Büyük dükkân Mahmutpaşa da bir manifatura mağazası işletiyor ve ayrıca iyi iş yapan bir düğme fabrikasının da yarı yarıya sahibi bulunuyordu. H. Taner 2) Eşya ve azık deposu Birleşik Sözler büyük mağaza gümrüksüz mağaza spot… … Çağatay Osmanlı Sözlük
transit — is., Fr. transit 1) Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme İhtarlı, doğrudan doğruya yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm. F. R. Atay 2) Millî topraklardan geçiş sırasında, durmadan geçen mallar için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
transit geçmek — 1) bir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçmek 2) mal gümrüksüz geçmek 3) argo sürücü, trafik kurallarına uymamak … Çağatay Osmanlı Sözlük