Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

gözetmek

См. также в других словарях:

  • gözetmek — i 1) Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2) Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak 3) nsz Kollamak, beklemek Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4) Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayrıcalık gözetmek — ayrıcalık tanımak Annem, babam çocuklar arasında hiçbir ayrıcalık gözetmezlerdi. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkar gözetmek — çıkarına bakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıra saygı gözetmek — karşılıklı saygı göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taraf gözetmek — birinden yana olmak Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fark gözetmek — ayrı tutmak Siz erkekler ekseriya nikâhlı kadınla nikâhsız kadınlarınız arasında bir fark gözetirsiniz. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görüp gözetmek — (birini) korumak, yardım etmek, mukayyet olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köz atmak — gözetmek, gözetilmek. II, 86bkz:ködezmek, közetmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • közetmek — gözetmek, gözetilmek muntazır, olmak II, 86, 234, 306bkz: ködezmek, közatmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • gollamak-kollamak — gözetmek, arka çıkmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kollamak — i 1) Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek Kocamı kıskanıyor, aradan atmak için vesileler kolluyormuş. S. M. Alus 2) Göz önünde tutmak, gözlemek Daima biraz kollayan, bir tilki gibi tetikte ve hamarat görünürdü. A. Ş. Hisar 3) Korumak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»