-
1 göze çarpmak
v. draw the attention, attract the attention, greet the eye, leap to the eye, leap out, stand out, glitter, stand out in relief -
2 göze çarpmak
to strike one's eyes, to catch one's eyes, to stand out -
3 yanında göze çarpmak
v. be in relief against
См. также в других словарях:
göze çarpmak — dikkati üzerine çekmek Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar. O. S. Orhon … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
manzur — (A.) [ رﻮﻈﻨﻡ ] 1. bakılan. 2. dikkat çeken. ♦ manzur olmak görülmek, göze çarpmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
cin — 1. is., İng. gin Buğday, arpa, yulaf vb.nden elde edilen ve ardıçla kokulandırılan bir tür alkollü içki, ardıç rakısı Birleşik Sözler cin darısı cin mısırı 2. is., din b., Ar. cinn 1) Dinî inanışa göre duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade… … Çağatay Osmanlı Sözlük