-
1 görünmek
къэлъэгъон, зыгъэлъэгъон -
2 göze görünmek
къэлъэгъон -
3 güneş görünmek
тыгъэр къыкъокIын, тыгъэр къыкъорсын -
4 parlayarak görünmek
къыкъопсын -
5 sert görünmek
зыгъэпхъэшэн -
6 uzaktan görünmek
чыжьэкIэ -
7 gözükmek
См. также в других словарях:
görünmek — nsz 1) Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu. P. Safa 2) İzlenim uyandırmak Üzgün ve yorgun görünüyordu. H. Taner 3) Benzemek, görünüşünde olmak 4) mec. Azarlamak Çocuk pek azdı, biraz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sureti haktan görünmek — 1) kendisini iyi niyetli imiş gibi göstermek İstanbul a sureti haktan görünen öyle belediye başkanları geldi ki Anadolu dan gelen hemşehrilerinin gecekondularına göz yumdu. A. Boysan 2) birinin iyiliği için çalışıyor görünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıp satmaz görünmek — ilgisiz görünmek veya davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibi görünmek — (bir kabın) içindeki şey tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
günlük güneşlik görünmek — sıkıntısız, sorunsuz, huzur ortamında bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tünelin sonunda ışık görünmek — sıkıntılı durumdan kurtulmak için çare belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesenin dibi görünmek — para tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
keli görünmek — tkz. (birinin) kusuru ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek) — büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk içinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol görünmek — gitmek gerekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göze görünmek — belli, açık olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük