-
1 неохотный
-
2 желание
istek,arzu; heves; dilek; arzu* * *с1) istek (-ği); arzu; heves; gönül (- nlü) ( стремление); dilek (-ği) (пожелание, просьба)по жела́нию кого-л. — birinin isteği üzerine
по со́бственному жела́нию — kendi isteğiyle
де́йствовать / поступа́ть по своему́ жела́нию — dilediğince davranmak
он да́же при жела́нии не мог э́того сде́лать — istese de yapamazdı
у неё большо́е жела́ние учи́ться — okumaya çok hevesi var
у неё нет жела́ния учи́ться — okumaya hevesi / gönlü yok
он рабо́тал без вся́кого жела́ния — gönülsüz gönülsüz / iştahsız iştahsız çalışıyordu
её жела́ние сбыло́сь — istediği oldu; muradı yerine geldi
2) ( вожделение) arzu -
3 неохота
ж1) ( нежелание) gönülsüzlükрабо́тать с неохо́той — gönülsüz çalışmak
2) в соч., → сказ., разг.ему́ неохо́та учи́ться — okumaya gönlü / hevesi yok
неохо́тно — gönülsüz; isteksizce
-
4 нехотя
-
5 охота
I жav, avcılıkохо́та на медве́дя, медве́жья охо́та — ayı avı
ружьё для подво́дной охо́ты — sualtı tüfeği
ходи́ть на охо́ту — ava gitmek / çıkmak
он жил охо́той — avcılıkla geçiniyordu
••II жохо́та за голоса́ми (избира́телей) — oy avcılığı
1) ( желание) heves, arzuпо свое́й охо́те — kendi isteğiyle
с большо́й охо́той — seve seve, başımla beraber
он рабо́тал без вся́кой охо́ты — hiç gönülsüz çalışıyordu
2) безл., → сказ., разг., в соч.ему́ охо́та поболта́ть — canı yarenlik etmek istiyor
-
6 скреплять
несов.; сов. - скрепи́ть2) перен. perçinlemekскрепи́ть дру́жбу кля́твой — dostluğunu ant içmekle perçinlemek
3) (удостоверять что-л. подписью) tasdiken imza etmek••скрепя́ се́рдце — gönülsüz, kerhen
См. также в других словарях:
gönülsüz — sf. 1) Gönlü olmadan, isteksiz yapılan 2) zf. Gönlü olmadan, istemeyerek Birleşik Sözler gönüllü gönülsüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gönül verme evliye, eve gider unutur gönülsüz namaz göğe ağmaz gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönülsüz namaz göğe ağmaz — isteksiz yapılan bir işten hayır gelmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş — istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönüllü gönülsüz — zf. Yarı istekli yarı isteksiz olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bali — gönülsüz iş yapma … Beypazari ağzindan sözcükler
eğmene — gönülsüz ve çok ağır tarzda … Beypazari ağzindan sözcükler
eymene meşmene — gönülsüz çok ağır tarzda … Beypazari ağzindan sözcükler
meşmene — isteksiz, gelişigüzel yapılan iş, gönülsüz hatalı yapılan iş gönülsüz ve çok ağır tarzda … Beypazari ağzindan sözcükler
gönüllü — sf. 1) Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen Yabancı dil bildiği için de Kore ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı. Ç. Altan 2) Çok istekli Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı. Ö. Seyfettin 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
isteksiz — sf. 1) Bir işi yapmaya isteği olmayan, gönülsüz İsteksiz gözlerle listeye şöyle bir baktı. Ç. Altan 2) zf. İsteksizce Güneş de bu duman yığınının içine dalıyor, isteksiz kaybolup gidiyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kerhen — zf., esk., Ar. kerhen 1) Tiksinerek, iğrenerek 2) İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük