Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

gönülsüz

  • 1 неохотный

    Русско-турецкий словарь > неохотный

  • 2 желание

    istek,
    arzu; heves; dilek; arzu
    * * *
    с
    1) istek (-ği); arzu; heves; gönül (- nlü) ( стремление); dilek (-ği) (пожелание, просьба)

    по жела́нию кого-л.birinin isteği üzerine

    по со́бственному жела́нию — kendi isteğiyle

    де́йствовать / поступа́ть по своему́ жела́нию — dilediğince davranmak

    он да́же при жела́нии не мог э́того сде́лать — istese de yapamazdı

    у неё большо́е жела́ние учи́ться — okumaya çok hevesi var

    у неё нет жела́ния учи́ться — okumaya hevesi / gönlü yok

    он рабо́тал без вся́кого жела́ния — gönülsüz gönülsüz / iştahsız iştahsız çalışıyordu

    её жела́ние сбыло́сь — istediği oldu; muradı yerine geldi

    Русско-турецкий словарь > желание

  • 3 неохота

    ж
    1) ( нежелание) gönülsüzlük

    рабо́тать с неохо́той — gönülsüz çalışmak

    2) в соч., → сказ., разг.

    ему́ неохо́та учи́ться — okumaya gönlü / hevesi yok

    неохо́тно — gönülsüz; isteksizce

    Русско-турецкий словарь > неохота

  • 4 нехотя

    1) ( неохотно) istemeyerek; gönülsüz
    2) ( невольно) istemesen(iz) de

    Русско-турецкий словарь > нехотя

  • 5 охота

    I ж
    av, avcılık

    охо́та на медве́дя, медве́жья охо́та — ayı avı

    ружьё для подво́дной охо́ты — sualtı tüfeği

    ходи́ть на охо́ту — ava gitmek / çıkmak

    он жил охо́той — avcılıkla geçiniyordu

    ••

    охо́та за голоса́ми (избира́телей) — oy avcılığı

    II ж
    1) ( желание) heves, arzu

    по свое́й охо́те — kendi isteğiyle

    с большо́й охо́той — seve seve, başımla beraber

    он рабо́тал без вся́кой охо́ты — hiç gönülsüz çalışıyordu

    2) безл., → сказ., разг., в соч.

    ему́ охо́та поболта́ть — canı yarenlik etmek istiyor

    Русско-турецкий словарь > охота

  • 6 скреплять

    несов.; сов. - скрепи́ть
    1) (birbirine) bağlamak; kenetlemek ( скобой); raptiyelemek ( скрепкой)
    2) перен. perçinlemek

    скрепи́ть дру́жбу кля́твой — dostluğunu ant içmekle perçinlemek

    3) (удостоверять что-л. подписью) tasdiken imza etmek
    ••

    скрепя́ се́рдце — gönülsüz, kerhen

    Русско-турецкий словарь > скреплять

См. также в других словарях:

  • gönülsüz — sf. 1) Gönlü olmadan, isteksiz yapılan 2) zf. Gönlü olmadan, istemeyerek Birleşik Sözler gönüllü gönülsüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gönül verme evliye, eve gider unutur gönülsüz namaz göğe ağmaz gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönülsüz namaz göğe ağmaz — isteksiz yapılan bir işten hayır gelmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş — istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönüllü gönülsüz — zf. Yarı istekli yarı isteksiz olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bali — gönülsüz iş yapma …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • eğmene — gönülsüz ve çok ağır tarzda …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • eymene meşmene — gönülsüz çok ağır tarzda …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • meşmene — isteksiz, gelişigüzel yapılan iş, gönülsüz hatalı yapılan iş gönülsüz ve çok ağır tarzda …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • gönüllü — sf. 1) Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen Yabancı dil bildiği için de Kore ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı. Ç. Altan 2) Çok istekli Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı. Ö. Seyfettin 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • isteksiz — sf. 1) Bir işi yapmaya isteği olmayan, gönülsüz İsteksiz gözlerle listeye şöyle bir baktı. Ç. Altan 2) zf. İsteksizce Güneş de bu duman yığınının içine dalıyor, isteksiz kaybolup gidiyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kerhen — zf., esk., Ar. kerhen 1) Tiksinerek, iğrenerek 2) İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»