-
1 ferahlatmak
vt erleichternyüreğini \ferahlatmak sein Herz erleichternhaber onu ferahlattı die Nachricht erleichterte ihn -
2 ferahlatmak
-
3 ferahlatma
-
4 rahatlatmak
vt beruhigen; ( ferahlatmak) erleichternvicdanını \rahatlatmak sein Gewissen erleichtern [o entlasten]
См. также в других словарях:
ferahlatmak — i Ferah duruma getirmek, rahatlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ferahlatma — is. Ferahlatmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatlatmak — i Rahatlamasını sağlamak, ferahlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç açmak — gönle ferahlık vermek, gönlü ferahlatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sadra şifa vermek — gönlü, yüreği rahatlatmak, ferahlatmak Reha Bey e de meseleyi biraz çıtlattım. Ondan da pek sadra şifa verecek bir şeyler öğrenemedim. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
terfih etmek — iyileştirmek, ferahlatmak, gönendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreğine su serpmek — bir kimseyi kaygı sebebinin ortadan kalkmasıyla veya yeniden umut verecek bir haberle ferahlatmak Bizim nesil sözü, Selma Hanım ın yüreğine biraz su serpti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük