-
1 eski\ püskü\ güysili
в лохмо́тьях -
2 eski
бы́вший дре́вний ста́рый* * *1) ста́рый, ве́тхийeski araba — а) ста́рая [авто]маши́на; б) ста́рая теле́га
eski giyisi — ста́рая оде́жда
eski püskü — старьё, барахло́, хлам
2) про́шлый, пре́жний, бы́вшийeski moda — устаре́вшая мо́да
eski müdür — пре́жний дире́ктор
3) перен. ста́рый, да́внийeski dost — ста́рый друг
eski şarap — ста́рое вино́
4) стари́нный; дре́внийeski antik kültürü — дре́вняя анти́чная культу́ра
••eski camlar bardak oldu — погов. было́го не вернёшь; бы́ло да быльём поросло́
eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez — посл. ста́рый друг лу́чше но́вых двух
- eski defterleri yoklamakeski hamam eski tas — погов. ≈ тишь да гладь; всё по-пре́жнему
- eskisi gibi
- eski göz ağrısı
См. также в других словарях:
eski püskü — sf. Çok eski, iyice eski Eski püskü paketin içinde ne olduğunu anladınız, değil mi? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
JENDE — f. Yamalı, eski. * Eski püskü. Pejmürde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hırtı pırtı — is. Eski püskü veya işe yaramaz, değersiz eşya … Çağatay Osmanlı Sözlük
pejmürde — sf., Far. pijmurde 1) Eski püskü, yırtık 2) Dağınık, perişan Bütün kasaba ahalisi gibi bunun da üstü başı pejmürde idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pırpıt — sf., Rum. 1) Eski püskü, değersiz, işe yaramayan 2) is. El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü 3) is. Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don Bularak bir de pırpırta benzer dizlik... M. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yırtık pırtık — sf., ğı Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü … Çağatay Osmanlı Sözlük
HURDEVAT — f. Kırık dökük, eski püskü şeyler, öteberi. Hırdavat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük