Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

eski+püskü

  • 1 eski püskü

    adj. worn out, moth-eaten, shabby, tatty, threadbare
    * * *
    1. shabby 2. ragged (adj.)

    Turkish-English dictionary > eski püskü

  • 2 eski püskü

    shabby, ragged, worn-out, threadbare, tattered, tatty

    İngilizce Sözlük Türkçe > eski püskü

  • 3 eski püskü giysiler

    n. rags

    Turkish-English dictionary > eski püskü giysiler

  • 4 eski püskü şeyler

    n. dead wood, gimcrackery, gimcracks

    Turkish-English dictionary > eski püskü şeyler

  • 5 eski püskü giysi

    rags

    İngilizce Sözlük Türkçe > eski püskü giysi

  • 6 eski

    "1. old, ancient. 2. former, ex-; veteran. 3. old, worn-out; secondhand. 4. past events, what went before. - ağıza yeni taam/kaşık. colloq. New food for an old mouth (said when eating something for the first time that season). E- Ahit the Old Testament. - çamlar bardak oldu. colloq. Times have changed./Things are not what they used to be. - defterleri karıştırmak/yoklamak to bring up old issues, delve into the past. - enayi biçimi slang outdated clothes; out of fashion. - eserler antiques, antiquities. -si gibi the way it used to be. - göz ağrısı an old flame. - hale getirme law complete restitution. - hamam eski tas. colloq. Nothing has changed; it´s business as usual. - hayratı da berbat etmek to make something worse by trying to improve it. -ye itibar/rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı. proverb If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market. -si kadar as much as before. - kafalı oldfashioned (person). - köye yeni âdet unwelcome innovation. - kulağı kesik slang 1. old woman-chaser. 2. one who has experienced much. - kurt old hand. - memur slang 1. repeater, a student who has repeated most of his classes. 2. one who has experienced much. - püskü old and battered-looking, shabby. - toprak healthy and well-preserved older person. - tüfek person with a lot of experience, old hand. - zamanlarda 1. in the past, in the old days. 2. in ancient times, in antiquity."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > eski

См. также в других словарях:

  • eski püskü — sf. Çok eski, iyice eski Eski püskü paketin içinde ne olduğunu anladınız, değil mi? O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • JENDE — f. Yamalı, eski. * Eski püskü. Pejmürde …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hırtı pırtı — is. Eski püskü veya işe yaramaz, değersiz eşya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pejmürde — sf., Far. pijmurde 1) Eski püskü, yırtık 2) Dağınık, perişan Bütün kasaba ahalisi gibi bunun da üstü başı pejmürde idi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pırpıt — sf., Rum. 1) Eski püskü, değersiz, işe yaramayan 2) is. El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü 3) is. Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don Bularak bir de pırpırta benzer dizlik... M. A.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yırtık pırtık — sf., ğı Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HURDEVAT — f. Kırık dökük, eski püskü şeyler, öteberi. Hırdavat …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»