-
1 esir
esir sbirini \esir almak jdn gefangen nehmen\esir düşmek in Gefangenschaft geraten\esir etmek gefangen halten\esir olmak in Gefangenschaft geratenbirini \esir etmek jdn zum Sklaven machen2. s, Äther m -
2 esir
esir1 Äther mesir2 (Kriegs)Gefangene(r) (a fig); fig Sklave m, Diener m;adet esiri fig Gewohnheitstier n;b-ni esir almak gefangennehmen; jemanden mit Beschlag belegen;esir düşmek in Gefangenschaft geraten;esir etmek gefangen nehmen;esir olmak in Gefangenschaft geraten; fig abhängig werden (-e von D) -
3 esir kampı
mil Gefangenenlager nt -
4 kamp
kamp kurmak campen;çadırlı kamp Zeltlager n;esir kampı Gefangenenlager n;toplama kampı Konzentrationslager n, KZ n -
5 düşmek
I vi1) fallen; ( yere) hinfallen, stürzenattan/merdivenden \düşmek vom Pferd/von der Leiter stürzenbir şeyin içine \düşmek in etw hineinfallenayağı takılıp düştü er ist gestolpert und hingefallenel için çukur [o kuyu] kazan, kendisi içine düşer ( prov) wer andern eine Grube gräbt, fällt selbst hineinbana ne kadar düşüyor? wie viel fällt für mich ab?3) ( yanılgıya) erliegenesir \düşmek in Gefangenschaft geratenbirinin pençesine \düşmek ( fam) in jds Fänge geratentam adamına \düşmek bei jdm an den Falschen geraten6) verfallen (in)fakir \düşmek in Armut verfallen7) ling ausfallen, wegfallen8) zufallenbu görev/ödev bana düştü diese Pflicht/Aufgabe ist mir zugefallen9) ( uçak) abstürzenuçak denize düştü das Flugzeug stürzte ins Meer ab
См. также в других словарях:
esir — 1. is., Ar. esīr 1) Tutsak 2) Köle 3) mec. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse Onun güzelliğinin esiri oldular. Birleşik Sözler esir almaca esir kampı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esir almak esir düşmek es … Çağatay Osmanlı Sözlük
ESIR — École supérieure d ingénieur de Rennes École supérieure d ingénieur de Rennes Informations Fondation 2009 Type École d ingénieurs Localisation Rennes … Wikipédia en Français
esir almaca — is. Karşı takım oyuncularını tutsak ederek kazanılan bir çocuk oyunu Erkek çocuklar gibi ata binmesini, birdirdir, esir almaca oynamasını çok seviyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir düşmek — tutsak olmak Beyhude ölmektense esir düşüp yaşamayı tercih ettikleri için teslim oldular. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir olmak — tutsak olmak Düşman başkumandanı ... esir oldu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ESİR-İ HARB — Harp esiri, harpte esir edilmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ESIR — Electronic Safety Incident Report (Academic & Science » Electronics) … Abbreviations dictionary
esîr — (A.) [ ﺮﻴﺱا ] tutsak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ESİR — Bütün kâinatta bulunan ve her tarafı kaplamış olan lâtif madde. Elektrik, ışık ve hararetin yayılmasına vasıtalık eden madde. Görülmeyen ve varlığı bütün ehl i ilimce kabul edilen lâtif, rakik, elâstikiyeti hâiz seyyal madde.( İkisi de birbirine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EŞİR — Pek sevinçli, çok mesrur. * Kibirli, mütekebbir kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
esir kampı — is., ask. Savaşta tutsak olanların toplu olarak gözetim altında bulunduruldukları yer … Çağatay Osmanlı Sözlük