-
1 erişmek
-
2 erişmek
vi erreichen (-e) -
3 erişmek
1) nail olmaq, müvəffəq olmaq; yüksek bir mevkiye erişmek – yüksək mənsəbə nail olmaq; 2) yetişmək(meyvə və s.); yemişler çabuk erişti – meyvələr tez yetişdi; 3) çatmaq, yetişmək; bahar erişti – bahar gəldiçatmaq, yetişmək -
4 erişmek
наста́ть* * *-e1) достига́ть; доходи́тьhaber çabuk erişti — но́вость бы́стро пришла́
nihayet istediğine erişti — наконе́ц он доби́лся своего́
2) поспева́ть, созрева́тьelmalar bu yıl çabuk erişti — я́блоки в э́том году́ бы́стро поспе́ли
3) наступа́ть, приходи́тьbahar erişti — наступи́ла весна́
-
5 erişmek
ирешү -
6 erişmek
добираться, достигатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > erişmek
-
7 erişmek
v. reach, attain, achieve, compass, range* * *reach -
8 erişmek
1. Çatmaq; yetişmək; müvəffəq olmaq2. Yetişmək; dəymək -
9 erişmek
1) Д достига́ть; доходи́ть, добира́ться2) Д успева́ть, прибыва́ть во́время3) Д доноси́ться (о звуках)4) поспева́ть, созрева́ть, достига́ть спе́лости (зре́лости) -
10 erişmek
аужыкIэ нэсын -
11 erişmek
بلغتوصلربط -
12 erişmek
1. بلغ [بَلَغَ]Anlamı: bir amaca varmak, ulaşmak2. توصل [تَوَصَّلَ]Anlamı: bir amaca varmak, ulaşmak3. ربط [رَبَطَ]Anlamı: bir amaca varmak, ulaşmak -
13 erişmek
"to reach, to attain; to access; to mature, to ripen" -
14 erişmek
1. /a/ to reach, arrive at. 2. /a/ to attain, achieve (a goal). 3. /a/ to reach, be long enough to reach. 4. to ripen, mature. 5. (for a time) to come. -
15 usul
1. أساس [أَسَاس]Anlamı: kökler, asıllar2. أصل [أَصْل]Anlamı: kökler, asıllar3. بيان [بَيَان]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem4. ترتيب [تَرْتِيب]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem5. سنن [سَنَن]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem6. قاعدة [قاعِدَة]Anlamı: kökler, asıllar7. مأخذ [مَأْخَذ]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem8. مصدر [مَصْدَر]Anlamı: kökler, asıllar9. منهاج [مِنْهاج]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem10. منهج [مَنْهَج]Anlamı: bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, yöntem -
16 ermek
1. أدرك [أَدْرَكَ]Anlamı: erişmek, yetişip dokumak2. بلغ [بَلَغَ]Anlamı: erişmek, yetişip dokumak3. بلوغ [بلوغ]Anlamı: erişmek, yetişip dokumak4. ربط [رَبَطَ]Anlamı: erişmek, yetişip dokumak -
17 değmek
1. بلغ [بَلَغَ]Anlamı: ulaşmak, erişmek2. توصل [تَوَصَّلَ]Anlamı: ulaşmak, erişmek -
18 uygarlaşmak
-
19 erişilmek
страд. от erişmek -
20 eriştirmek
-i, -e понуд. от erişmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
erişmek — e 1) Varılması zamana, emeğe bağlı olan veya uzakta bulunan bir amaca varmak, ulaşmak Genç yaşında üne erişmiş, yönettiği oyunlar afişlerden inmemiş. N. Cumalı 2) Bir yere ulaşmak, varmak Boyu bir elli beş olduğu için eli ancak on beşinci düğmeye … Çağatay Osmanlı Sözlük
erişmek — uzanmak … Beypazari ağzindan sözcükler
imdadına erişmek — yardım etmek üzere harekete geçmek Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
nail olmak — erişmek, ulaşmak, kavuşmak Ondan öteki hayvanların kaçmadığını görünce emeline nail oldu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurmak yuwmak — erişmek, varmak, mal vererek gönül almak, III, 62bkz: yawsamak, yüwmek, yüwsemek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yewtilmek — erişmek; olgı*nlaşmak. II I, 81, 356bkz: yıgılmak, yuwulmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
nail olmak — erişmek; kavuşmak … Hukuk Sözlüğü
ermek — e, er 1) Erişmek, kavuşmak Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. N. Cumalı 2) Yetişip dokunmak Eli tavana ermek. 3) nsz Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak Ekinler ermeden biçilmez. 4) nsz, din b. Kendini Tanrı yoluna vermiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
usul — 1. zf., esk. 1) Alçak sesle Ala gözlü benli dilber / Usul söyle söz ederler Karacaoğlan 2) Yavaş bir biçimde 2. is., lü, ç., Ar. uṣūl 1) Kökler, asıllar 2) Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri 3. is., lü, Ar. uṣūl 1) Bir amaca erişmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yöntem — is. 1) Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem 2) Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot Birleşik Sözler yöntem bilgisi yöntem bilimi bulgusal yöntem sarmal yöntem çalışma yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yöntem bilgisi — is. 1) Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul ve sistemlere ilişkin bilgi 2) Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yola ilişkin bilgi … Çağatay Osmanlı Sözlük