-
1 emretmek
'emredersiniz wie Sie befehlen, wie es Ihnen beliebt -
2 emretmek
-
3 emretmek
-
4 émretmek
(ударение: émretmek) веле́ть предпи́сывать* * *-i, -eприка́зывать••emretti patrik efendi! — погов. то́же мне нашёлся нача́льник!
-
5 emretmek
боеру -
6 emretmek
предписывать, приказыватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > emretmek
-
7 emretmek
v. bade, command, decree, order, dictate, direct, tell, say the word, bid, enjoin, ordain, prescribe, rule, will* * *command -
8 emretmek
ferman kirin -
9 emretmek
Əmr etmək -
10 emretmek
dowodzić; kazać; komenderować; nakazać; rozkazywać; zamawiać; zarządzać -
11 emretmek
унашъо етын, эмир етын -
12 emretmek
διατάζω, προστάζω -
13 emretmek
أمر -
14 emretmek
أمر [أَمَرَ]Anlamı: buyurmak, emir vermek -
15 emretmek
to order, to command, to instruct, to enjoin -
16 emretmek
/ı,a/ to order, command. Emretti patrik efendi! colloq. The Patriarch has spoken (deriding one who gives commands but has no authority). -
17 emretmek
əmr etmək -
18 emretmek
nařídit; ovládat; poručit; přikázat; rozkázat; rozkazovat; velet -
19 gelmesini emretmek
v. summon -
20 buyurmak
1. أمر [أَمَرَ]Anlamı: emir vermek, emretmek2. أوصى [أَوْصَى]Anlamı: emir vermek, emretmek3. استنجع [اِسْتَنْجَعَ]Anlamı: emir vermek, emretmek4. التمس [اِلْتَمَسَ]Anlamı: emir vermek, emretmek5. وصى [وَصَّى]Anlamı: emir vermek, emretmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
emretmek — i, e, der, Ar. emr + T. etmek Buyurmak, emir vermek Bunu böyle istiyorum ve böyle emrediyorum. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller emretti patrik efendi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TE'MİR — Emretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tutuzmak — emretmek I, 462; II, 86 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
salturmak — saldırtmak; sallatmak, sallamayı emretmek; çıkarıp atmayı emretmek II, 187 samak saymak, I, 281; III, 247, 250bkz: sak ış, sakmak, sanamak, sanmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
buyurmak — i, e 1) Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur. N. Ataç 2) Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
emir — 1. is., mri, Ar. emr 1) Buyruk, komut, talimat, ferman 2) İstek İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 3) bit. b. Orta Anadolu da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
emretme — is. Emretmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
emreylemek — i, e, Ar. emr + T. eylemek Buyurmak, emretmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
direktif vermek — talimat vermek, emretmek, buyurmak Projelere, tasavvurlara geçildi, Paşa direktifler veriyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
basturmak — bastırmak; bağlamayı ve bastırmayı emretmek; bastırılmak II, 171 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
berkletmek — korutmak, muhafaza ettirmek, korumakla emretmek III, 424 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini