-
1 انتقد
eleştirmek -
2 krîtîk kerdene
eleştirmek -
3 rexne kerdene
eleştirmek -
4 afkeuren
eleştirmek [-ir] v -
5 becommentariëren
eleştirmek [-ir] v -
6 bekritiseren
eleştirmek [-ir] v -
7 rəy vermək
eleştirmek -
8 tənqid etmək
eleştirmek -
9 kritisieren
eleştirmek -
10 animadvert
elestirmek -
11 pull sth to pieces
elestirmek -
12 rəy vermək
eleştirmek -
13 tənqid etmək
eleştirmek -
14 критиковать
-
15 get after
elestirmek; azarlamak -
16 громить
kırıp geçirmek; tepelemek,bozguna uğratmak; eleştirmek,topa tutmak* * *несов.; сов. - разгроми́ть1) (разрушать, ломать) kırıp geçirmek; kırıp yıkmak2) ( разбить наголову) tepelemek, bozguna uğratmak; kırıp geçirmekразгроми́ть врага́ — düşmanı bozguna uğratmak
разгроми́ть своего́ проти́вника / оппоне́нта — muarızını bozguna uğratmak
-
17 censure
-
18 review
n. yeniden inceleme, eleştiri yazısı, revizyon, eleştiri, kritik, dergi, teftiş, denetim, geçit töreni, araştırma, tekrar (ders), revü————————v. yeniden incelemek, gözden geçirmek, teftiş etmek, denetim yapmak, geçmişi düşünmek, geçmişi anmak, bir bakışta kavramak, detayları ile görmek, tekrar etmek (ders), yeniden göz atmak, eleştirmek, kritiğini yapmak* * *1. gözden geçir 2. incele (v.) 3. inceleme (n.)* * *[rə'vju:] 1. noun1) (a written report on a book, play etc giving the writer's opinion of it.) eleştiri2) (an inspection of troops etc.) teftiş, denetleme3) ((American) revision; studying or going over one's notes: I have just enough time for a quick review of my speech; I made a quick review of my notes before the test.) tekrarlama2. verb1) (to make or have a review of: The book was reviewed in yesterday's paper; The Queen reviewed the troops.) eleştirmek; denetlemek2) (to reconsider: We'll review the situation at the end of the month.) gözden geçirmek3) ((American) to revise; to go over one's notes, lessons etc in preparation for an examination: I have to review (my notes) for the test tomorrow.) gözden geçirmek•- reviewer -
19 slate
adj. kayağantaşından yapılmış, barut rengi————————n. barut rengi, kayağantaş, arduvaz, yazı taşı, yazı tahtası, film çekim tahtası, aday listesi————————v. arduvaz kaplamak, belirlemek, kararlaştırmak, önermek (aday), kınamak, azarlamak, cezalandırmak, şiddetle eleştirmek* * *I [sleit] noun1) ((a piece of) a type of easily split rock of a dull blue-grey colour, used for roofing etc: Slates fell off the roof in the wind; ( also adjective) a slate roof.) kayağan taşı2) (a small writing-board made of this, used by schoolchildren.) yaz-boz tahtasıII [sleit] verb(to say harsh things to or about: The new play was slated by the critics.) şiddetle eleştirmek -
20 pull to pieces
parçalamak, acımasızca eleştirmek, ağır eleştirmek
См. также в других словарях:
eleştirmek — i Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenkit etmek — eleştirmek Bir kitabı tenkit edebilmek için ilk şart o kitabı başından sonuna kadar okumaktır. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
Darülfünun — Das Darülfünun auch Dar ül Fünun genannt, (vom arabischen دار الفنون mit der Bedeutung Haus der Wissenschaften) war die erste im Sinne europäische Universität des osmanischen Reiches. Die Universität wurde 1900 auf Initiative des osmanischen… … Deutsch Wikipedia
eleştirme — is. Eleştirmek işi, tenkit … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikici — sf., fel. İkicilik felsefesini kabul eden, düalist Hüseyin Rahmi ikici ahlak anlayışımızı eleştirmek açısından görev yükleniyordu. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
söylenmek — nsz 1) Söyleme işi yapılmak Suçluların ikisini de sağ bırakmayacağı söylenmekteydi. H. R. Gürpınar 2) Kendi kendine konuşmak, kendi kendine bir şeyler söylemek 3) mec. Çıkışmak, azarlamak, eleştirmek Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıcığını cıcığını çıkarmak — 1) incelenmemiş, elden geçirilmemiş hiçbir yerini bırakmamak, didik didik etmek Allah ın bildiğini kuldan ne saklamalı, ilk önce aklımdan bazı çirkin şüpheler geçer gibi olmuştu. Hastanenin ıcığını cıcığını çıkarmıştım. R. N. Güntekin 2) bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kritik etmek — 1) eleştirmek Orhan ın apartmanını kritik etmek için ince bahaneler arıyordu. P. Safa 2) incelemek, araştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefenin cebi yok — ölürken mal veya para götürülmez anlamında cimrileri eleştirmek için söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne var ki — aralarında aykırılık bulunan cümleleri bağlamaya yarar, ama, fakat, lakin, gelgelelim Ne var ki Halide Edib i bu yüzden eleştirmek doğru olmaz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük