-
41 kapıyı büyük açmak
де́йствовать с больши́м разма́хом, размахну́ться на что -
42 kollarını açmak
встреча́ть с распростёртыми объя́тиями -
43 kuyu açmak
а) вы́рыть коло́децб) откры́ть сква́жину -
44 pencere açmak
проруби́ть окно́, устрани́ть прегра́ду, установи́ть свя́зи с кем -
45 perdelerini açmak
откры́ть но́вый театра́льный сезо́н, откры́ть но́вый сезо́н -
46 pergelleri açmak
де́лать больши́е шаги́ ( при ходьбе) -
47 ruhunda güneş açmak
а) успоко́иться, обрести́ поко́йб) обра́доваться, повеселе́ть -
48 yer açmak
а) подгото́вить ме́сто комуб) предоста́вить/дать возмо́жность -
49 yüzünü gözünü açmak
откры́ть глаза́ (подростку, юноше на то, что от ребёнка скрывают - имеется в виду отношения полов) -
50 gönül açmak
күңел ачу -
51 gözünü açmak
күзен ачу -
52 oruç açmak
авыз ачу -
53 delik açmak
дырявить, перфорировать, прорубать, сверлить, делать отверстиеİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > delik açmak
-
54 diş açmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > diş açmak
-
55 kanal açmak
рыть канал, штрабитьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kanal açmak
-
56 lamba açmak
шпунтовать, делать пазİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > lamba açmak
-
57 oluk açmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > oluk açmak
-
58 paketi açmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > paketi açmak
-
59 yapıyı işletmeye açmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yapıyı işletmeye açmak
-
60 yüksek fırını işletmeye açmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yüksek fırını işletmeye açmak
См. также в других словарях:
açmak — açmak; aramak; fethetmek, I, 163, 354, 358; II, 188; III, 18, 217, 234, 235 karnı acıkmak I, 172, 283 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el açmak — 1) dilenmek Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi? M. A. Ersoy 2) başkasının yardımını isteyecek durumda olmak 3) kâğıt açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz açmak — (bir şeyden) bir konu üzerine konuşmaya başlamak, laf açmak Aklıma bu maaş meselesinden bir kere de Ahmet Kerim e söz açmak geldi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara açmak — dostluğu bozmak, anlaşmazlığa yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
avuç (veya el) açmak — 1) dilenmek, para istemek Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse, avuçlarını açarlar. H. Taner 2) yardım istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
celseyi açmak — oturumu açmak Evvela Nihat bir nutukla celseyi açtı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağ açmak — herhangi bir bakımdan öncekilerden farklı olan yeni bir evrensel gidişe yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak tutmak (veya açmak) — davranışları veya sözleriyle kötü bir sonuca yol açmak Oh olsun... Vallahi memnun oldum, diyordu. Çanak tuttun. Şunun şurasında rahat sana battı mıydı? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
defter açmak — 1) para yardımı veya gönüllü toplamaya girişmek 2) hesap açmak, banka cüzdanı vermek 3) mec. bir şeye yeniden başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaile açmak — sıkıntı yaratmak, üzüntü vermek Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük