Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

duyurmak

  • 1 duyurmak

    duyurmak Gehör verschaffen (-i D); hören lassen; mitteilen, bekannt geben (-i -e jemandem etwas); sich jemandem verständlich machen; zu erkennen geben; seine Stimme erheben; jemandem Schmerz zufügen

    Türkçe-Almanca sözlük > duyurmak

  • 2 dil

    dil s
    1) anat Zunge f
    birine \dil çıkarmak jdm die Zunge herausstrecken
    \dili dolaşmak sich verhaspeln
    \dili kılıçtan keskin olmak ( fig) o ( fam) eine spitze Zunge haben
    \dilimin ucunda ( fam) es liegt mir auf der Zunge
    \dilini tutmak ( fig) seine Zunge im Zaun halten
    \dilinin altında bir şey olmak ( fam) mit etw hinterm Busch halten
    \dilinin altındaki baklayı çıkarmak ( fig) o ( fam) die Katze aus dem Sack lassen
    \dilinin belasını bulmak ( fig) o ( fam) sich die Zunge verbrennen
    \dilinin cezasını çekmek ( fig) o ( fam) sich die Zunge verbrennen
    \dilinin ucunda olmak ( fam) auf der Zunge liegen
    2) Sprache f
    bir şeyi \dile getirmek etw zur Sprache bringen; ( ifade etmek) etw ausdrücken, etw äußern
    3) geo ( kıstak) Landzunge f
    4) (toka \dili) Dorn m
    5) \dil sürçmek sich versprechen, sich im Ausdruck vergreifen
    \dil( ler) e düşmek in aller Munde sein
    \dile kolay leichter gesagt als getan
    bir şeyi \dile vermek ( gizli bir şeyi) etw ausplaudern; ( duyurmak) etw publik machen
    \dilini tutamamak nicht den Mund halten können
    söyleye söyleye \dilinde tüy bitmek ( fam) sich den Mund fuss(e) lig reden
    \dillerde dolaşmak von sich Rede machen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > dil

См. также в других словарях:

  • duyurmak — i, e 1) Duymasını sağlamak Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti. P. Safa 2) İlan etmek 3) mec. Sezdirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duyuruda bulunmak — duyurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuğarmak — duyurmak, rahatlandırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuyturmak — duyurmak; anlatmak, III, 192 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • İFŞA — (C.: İfşâât) Duyurmak. Fâşetmek. Meydana çıkarmak. Gizli bir şeyi herkese duyurmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İŞMAM — Hafif olarak duyurmak, koklatmak. Hissettirmek. * Kibirden dolayı başı dik yürümek. * Tecvidde: Bir harfe zamme veya kesre vermek ve bunu hafifçe hissettirmek. Harfin sesini genizden hissettirmek, biraz duyurmak, harfi çıtlatmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • afiş — is., Fr. affiche Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller afiş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afişlemek — i 1) Afiş asıp duyurmak 2) Nitelemek, göstermek Olayı yenilik diye afişledi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aksettirmek — i, e, Ar. ˁaks + T. ettirmek 1) Sesi yankılamak 2) Işığı yansıtmak 3) Haberi, durumu, ulaştırmak, yaymak, duyurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağırtmak — i 1) Bağırmasına yol açmak 2) Bir haberi, bir isteği, birinin aracılığıyla duyurmak Tellal bağırtmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»