-
1 задерживающее устройство
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > задерживающее устройство
-
2 interceptor
durdurucu -
3 кровоостанавливающий
кровоостана́вливающее сре́дство — kan durdurucu
-
4 styptic
adj. kanamayı durdurucu————————n. kan kesici, kanamayı durdurucu ilaç -
5 styptic
adj. kanamayı durdurucu————————n. kan kesici, kanamayı durdurucu ilaç -
6 ошеломительный
-
7 потрясающий
sarsıcı; harika ( дивный); akıl durdurucu ( умопомрачительный)потряса́ющий успе́х — baş döndürücü bir başarı
-
8 умопомрачительный
akıllara durgunluk veren* * *akıl durdurucu, akıllara durgunluk veren -
9 stopper
n. tıpa, tıkaç, tapa, durdurucu, dikkat çeken şey————————v. tıpa takmak, tıkaç takmak* * *1. tıka (v.) 2. tıkaç (n.)* * *noun (an object, eg a cork, that is put into the neck of a bottle, jar, hole etc to close it.) tıkaç -
10 anode stopper
anot durdurucu -
11 astringent
adj. büzücü, sıkıştırıcı, kanı durduran, sert, şiddetli————————n. astrenjan, kanamayı durduran ilaç, damarları büzen ilaç* * *1. kan durdurucu 2. kanamayı durdururcu 3. sıkıştırıcı -
12 inhibitor
n. önleyici, durdurucu* * *1. inhibitör 2. menetme -
13 interceptor
n. yol kesen kimse, önleme uçağı* * *1. avcı uçağı 2. durdurucu -
14 suspensive
adj. durdurucu, ertelenen, askıya alınan, erteleyici, ara verdirici, uzaklaştırıcı, tereddüdlü -
15 suspensive
adj. durdurucu, ertelenen, askıya alınan, erteleyici, ara verdirici, uzaklaştırıcı, tereddüdlü -
16 Anschlag
Anschlag m <Anschlags; ÷e> (Plakat) afiş, ilan; (Bekanntmachung) duyuru; (Überfall) saldırı, baskın; MUS tuşlara vuruş; TECH stop, durdurucu; ÖKON değer biçme;einen Anschlag auf jemanden verüben b-ne suikast/saldırı yapmak;bis zum Anschlag aufdrehen sonuna kadar açmak -
17 astringent
kan durdurucu, kanamayi kesici; sert, hasin, aci -
18 parasitic stopper
parazitik durdurucu -
19 stopper
tapa, tikaç; durdurucu, durduran kimse -
20 tourniquet
kanamayi durdurucu sargi, sargi bezi
- 1
- 2
См. также в других словарях:
antibiyotik tedavisi — is., tıp Antibiyotiğin durdurucu veya öldürücü etkisinden yararlanılarak yapılan tedavi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalnız — sf. 1) Yanında başkaları bulunmayan Sokaktaki yalnız çocuk. 2) zf. (ya lnız) Yanında başkaları olmayarak Ömrümde şehir içinde bile yalnız dolaşmaya alışmamış bir adam için bir genç kızın tek başına Avrupa seyahatine çıkışı akıl durdurucu bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük