-
81 уколоть
-
82 уколоться
batmak* * *сов.(bir yerine iğne, diken v.s.) batmak -
83 barb
n. diken, ok ucu; kanca; iğneleyici söz, iğneli söz; sakal [bot., zool.], kuştüyünün bir kılı; mağrip atı* * *1. uç 2. çengel tak (v.) 3. kanca (n.)* * *1) (a backward-facing point on an arrowhead, fishing-hook etc.) ok ucu, olta çengeli2) (a hurtful remark.) hoşa gitmeyen söz, azarlama•- barbed- barbed wire -
84 thorny
adj. dikenli, belâlı, çetrefilli, diken gibi, zorlu* * *dikenli* * *1) (full of or covered with thorns: a thorny branch.) dikenli2) (difficult, causing trouble etc: a thorny problem.) güçlüklerle dolu, belâlı -
85 spicule
n. iğne, diken, spikül, iğne gibi şey* * *spikül -
86 briar
n. dikenli çalı, diken, çalı, yaban gülü, funda, süpürgeotu -
87 brier
n. çalı, diken, dikenli çalı, yaban gülü, funda, süpürgeotu -
88 christ's thorn
n. kaba diken -
89 on a knife edge
adv. diken üstünde, gergin -
90 pricker
n. diken, delici cisim, delen şey -
91 spicular
adj. sivri uçlu, iğne gibi, diken gibi -
92 spur winged
adj. diken kanatlı [bot.] -
93 thistly
adj. dikenli, diken gibi -
94 thornbush
n. diken, dikenli çalı -
95 thorny plant
n. diken, dikenli çalı -
96 trichome
n. kıl, diken, pul -
97 briar
n. dikenli çalı, diken, çalı, yaban gülü, funda, süpürgeotu -
98 brier
n. çalı, diken, dikenli çalı, yaban gülü, funda, süpürgeotu -
99 christ's thorn
n. kaba diken -
100 on a knife edge
adv. diken üstünde, gergin
См. также в других словарях:
Diken — city … Wikipedia
diken — is. 1) Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri Gül dikeni. Kirpinin dikenleri. 2) Bu çıkıntıları çok olan bitki Birleşik Sözler dikence… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Diken — Dijken 52°57′16″N 5°42′38″E / 52.95444, 5.71056 … Wikipédia en Français
diken diken — sf. 1) Dikeni bol 2) Dik duruma gelmiş, dikleşmiş Savcı, bıyıkları, saçları diken diken, dinliyordu. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller diken diken olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
diken diken olmak — dik duruma gelmek, dikleşmek Kâhyamın, pos bıyıkları kirpi sırtı gibi diken diken oldu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
diken üstünde oturmak (veya olmak) — bir yerde tedirginlik duymak O bir yıl içinde diken üstünde otururum o evde; düş kuramam, şiir yazamam. M. C. Anday Konuşmaya başladık. Yine kavga ederiz diye diken üstündeyim. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
Dennis Diken — Diken in 2009 Dennis Diken (born 1957) co founded the NJ band The Smithereens. Besides playing with The Smithereens, Dennis is a fill in DJ on WFMU. As a musician and record producer, Diken has worked with The Smithereens, Ben E. King, Mary Weiss … Wikipedia
diken dutu — is., bit. b. Böğürtlen … Çağatay Osmanlı Sözlük
diken battığı yerden çıkar — zarar hangi yönden geldiyse ancak o yönden giderilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Romantik Hotel Benen-Diken Hof — (Кайтум,Германия) Категория отеля: Адрес: Keitumer Süderstraße 3 5 … Каталог отелей
Aparthotel Benen Diken — (Бюзум,Германия) Категория отеля: 3 звездочный отель Адрес: Große Tiefe 7, 25761 Бюзум … Каталог отелей