-
1 devretme
-
2 devretme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > devretme
-
3 devretme
n. assignment, alienation, transfer, circulation, revolve, cession, demise, devolution, delivery -
4 devretme
εκχώρηση, υπενοικίαση -
5 işletmeye devretme
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > işletmeye devretme
-
6 επινοικίαση
devretme -
7 εκχώρηση
devretme, teslim, izin verme -
8 transmission
-
9 передача
ж1) ( действие) verme; teslim (etme); aktarma, devretme, devir (- vri); nakletme, nakil (- kli); yayınlama; havale etme; transfer (etme)переда́ча вла́сти — iktidarın devri / devredilmesi
переда́ча зна́ний и на́выков — bilgi ve beceri aktarılması
переда́ча электроэне́ргии — elektrik nakli
повто́рная переда́ча програ́ммы (по радио и т. п.) — programın tekrar yayınlanmadı
переда́ча мяча́ — спорт. topu geçirme / aktarma
переда́ча дел / обя́занностей — görev devir ve teslimi
переда́ча техноло́гии — teknoloji transferi
переда́ча тепла́ — физ. ısının iletimi
2) yayınтелевизио́нная переда́ча — televizyon yayını
вести́ переда́чу — yayın yapmak
3) (в больницу и т. п.) (mahpusa, hastanede bulunana verilecek) yiyecek paketi4) тех. transmisyonзубча́тая переда́ча — dişli düzeni
-
10 сдача
ж1) devretme, devir (- vri); teslim (etme)сда́ча дежу́рства — nöbet teslimi
2) ( внаём) kiralama, kiraya / icara verme, icar3) ( капитуляция) teslimсда́чи не на́до — üstü kalsın
дать сда́чу с рубля́ — bir rublenin üstünü vermek
5) карт. verme, dağıtmaнепра́вильная сда́ча — maldon
-
11 сдача
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сдача
-
12 сдача в эксплуатацию
işletmeye açma, işletmeye devretmeТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > сдача в эксплуатацию
-
13 alienation
n. yabancılaştırma, aralarını açma; devretme, devir; soğutma, dengesizlik* * *1. ruh hastalığı 2. yabancılaşma* * *noun yabancılaşma -
14 assignment
n. belirleme, kararlaştırma; atama, tahsis, tayin, görev, iş; ödev, ev ödevi; devretme, devir; feragat senedi, havale senedi* * *görev* * *noun (a duty assigned to someone: You must complete this assignment by tomorrow.) görev, ödev -
15 circulation
n. sirkülasyon, devir, devretme, dolaşım, deveran, dolanım, tedavül, yayma, tiraj, dağıtım, cereyan, akıntı, piyasadaki para miktarı* * *dolaşım* * *noun dolaşım, deveran -
16 delivery
n. teslim, dağıtma, teslim etme, verim; devretme; doğum, doğurma; konuşma* * *1. teslim 2. teslimat* * *plural - deliveries; noun1) ((an act of) handing over (letters, parcels etc): There are two parcel deliveries a week.) teslimat, dağıtım2) (the process of the birth of a child: the delivery of the twins.) doğum -
17 revolve
n. devretme————————v. dönmek, devir yapmak, devretmek, etrafında dönmek, döndürmek, düşünüp taşınmak* * *döndür* * *[rə'volv](to move, roll or turn (in a complete circle) around a central point, axis etc: A wheel revolves on its axle; This disc can be revolved; The Moon revolves (a)round the Earth; The Earth revolves about the Sun and also revolves on its axis.) dönmek- revolver- revolving -
18 transfer
n. devretme, transfer, aktarma, yere geçirmek, taşıma, nakil, havale, devir, kopya çıkarma————————v. iletmek, transfer etmek, aktarmak, devretmek, nakletmek, geçirmek, havale etmek, basmak (kopya), aktarma yapmak, ihale etmek, transfer olmak* * *1. aktar (v.) 2. aktarım (n.) 3. taşı (v.) 4. transfer (n.)* * *[træns'fə:] 1. past tense, past participle - transferred; verb1) (to remove to another place: He transferred the letter from his briefcase to his pocket.) aktarmak, transfer etmek2) (to (cause to) move to another place, job, vehicle etc: I'm transferring / They're transferring me to the Bangkok office.) transfer olmak, ata(n)mak3) (to give to another person, especially legally: I intend to transfer the property to my son.) vermek2. noun(['trænsfə:])1) (the act of transferring: The manager arranged for his transfer to another football club.) transfer (etme)2) (a design, picture etc that can be transferred from one surface to another, eg from paper to material as a guide for embroidery.) çıkartma• -
19 cession
n. terk, vazgeçme, çekilme, devretme, devir* * *1. devir 2. feragat -
20 demise
n. devretme, feragat; ölüm, vefat————————v. vasiyetle devretmek; bırakmak; feragat etmek* * *1. ölüm 2. vefat
- 1
- 2
См. также в других словарях:
devretme — is. Devretmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
devredilmek — nsz, Ar. devr + T. edilmek Devretme işi yapılmak, devrolmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
havale — is., Ar. ḥavāle 1) Bir işi bir başkasının sorumluluğuna bırakma, ısmarlama, devretme Bütün belgelerin bakanlığa havalesi gerekiyor. 2) Banka, postane vb. aracılığıyla gönderilen para Ay başında havaleyi postaneye yatırdım. 3) Postane, banka vb.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
teslim — is., Ar. teslīm 1) Bir şeyi sahibine verme 2) Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme 3) Bırakma, devretme, terk etme Şehrin teslimi sırasında çok kan döküldü. 4) ünl. Teslim ol veya teslim oluyorum sözü 5) mec. Gerçek olduğunu söyleme,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜDAVELE — Elden ele gezdirme. Alıp verme, devretme. * Fikir verme, konuşma. * Çevirme, döndürme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ferağ — devir; devretme; bir hakkı birine geçirme; mirî veya vakıf arazinin yararlanma hakkının satışı … Hukuk Sözlüğü