-
1 devirmek
v. overturn, knock down, take down, down, strike down, capsize, upset, chop down, crumple, cut down, defeat, knock, knock back, knock over, overset, overthrow, quaff off, revolutionize, subvert, tilt, tip, give smth. a tip, topple, topple over--------devirmek (içki)v. shift -
2 devirmek
"to overturn, to turn upside down; to upset; to topple; to knock down, to floor; to tip, to tilt to one side; to cut sth down; to overthrow, to subvert, overturn, to bring sb down; to drink down, to toss off, to down, to knock sth back; to lay, to make" -
3 devirmek
"/ı/ 1. to knock over, turn over, turn upside down; to upset, capsize. 2. to overthrow, overturn, depose, remove from power. 3. to knock back, toss off (a drink) in one go. 4. to tilt (something) to one side. 5. to finish (reading a book)." -
4 kesip devirmek
v. fell--------kesip devirmek (ağaç)v. saw down -
5 çam devirmek
drop a brick, drop a clanger, make a faux pas, make a boner -
6 ağaç devirmek
to fell a tree -
7 hükümeti devirmek
to overthrow the government -
8 vurup devirmek
to gun sb down -
9 çam devirmek
to drop a brick, to drop a clanger, to blunder, to boob -
10 devirmemek
v. (neg. form of devirmek) overturn, knock down, take down, down, strike down, capsize, upset, chop down, crumple, cut down, defeat, knock, knock back, knock over, overset, overthrow, quaff off, revolutionize, subvert, tilt, tip, give smth. a tip, topple, topple over -
11 devirmää
[T devirmek, Az devirmäk, from OT *tägür]: to overturnA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > devirmää
-
12 araba
"1. carriage, wagon, cart. 2. car, automobile. 3. cartload, wagonload; truckload. -yı çekmek colloq. to clear out, scram. -yı devirmek slang to need ritual cleansing of the body (after intercourse). -sını düze çıkarmak to overcome difficulties and get things running smoothly. -ya koşmak /ı/ to hitch (horses) to a carriage. - kullanmak to drive a car. - oku pole of a carriage. - vapuru car ferry." -
13 hükümet
",-ti 1. government. 2. administration; regime. 3. courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). - bunalımı governmental crisis. - darbesi coup d´état. -i devirmek to overthrow the government. - gibi formidably powerful and effective (person): Mürsel hükümet gibi. What Mürsel says, goes. - kapısı (a) government office. - kapısına düşmek to end up having to deal with a government office. - konağı courthouse (building in small cities or towns housing all the major governmental administrative offices). -i kurmak to form a government. - merkezi capital, seat of government. - sürmek to rule, reign; to govern." -
14 semer
1. packsaddle. 2. stout, padded frame (used by a porter to support the load on his back). 3. geol. anticline. 4. slang buttocks, backside, rear end. -i devirmek colloq. to sprawl on one´s back. - vurmak /a/ to put a packsaddle on (an animal). -
15 çam
1. pine, pine tree. 2. pine, made of pine. - devirmek 1. to put one´s foot in it, put one´s foot in one´s mouth, make a tactless or embarrassing mistake. 2. to upset the applecart, ruin something that was going fine. - iğnesi/pürü pine needle. - yarması 1. big and brawny, big and burly, husky. 2. big and brawny person, (a) husky. - yarması gibi big and brawny, big and burly, husky.
См. также в других словарях:
devirmek — i 1) Ayakta veya dik duran bir şeyi düşürmek, yatay duruma getirmek Ağacı devirmek. Masayı devirmek. 2) mec. Bir yönetim organının veya başkanının yönetim gücünü zorla elinden almak Başkanı devirmek. 3) mec. Bütünüyle içmek Birinci, ikinci ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan kaldırmak (veya devirmek) — tar. 1) yeniçeriler yemek pişirilen kazanı devirerek ayaklanmak, isyan etmek İkide birde kazan deviren yeniçerilerin dışında askerlikte talim ve terbiye esaslarına göre Avrupai bir nizam ile askerliğimizin ihdası pek hayırlı olmuştu. A. Ş. Hisar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepetakla etmek (veya devirmek) — birinin toplumsal veya ekonomik durumunu bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çam devirmek — karşısındakine dokunacak veya kötü bir sonuç doğuracak söz söylemek Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
semeri devirmek — eşek gibi kabaca yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ (veya dağları) devirmek — çok zor işleri başarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükûmeti devirmek — zor kullanarak devlet yönetiminde değişiklik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlerini devirmek — öfke ile bakmak Şerbetçide temiz bardak bulamayan müşteri, gözlerini devire devire bağırıyor. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşağı almak — devirmek, yıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çam — is., bit. b. Çamgillerin örnek bitkisi olan, dört mevsim yeşil kalabilen, iğne yapraklı, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus) Birleşik Sözler çam balı çam bölmesi çam fıstığı çam sakızı çam yarması çam yeşili … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… … Çağatay Osmanlı Sözlük