-
1 programme
n m1 liste program [pɾog'ɾam]2 enseignement ders programı3 politique seçim stratejisi4 organisation program [pɾog'ɾam]5 d'un appareil program [pɾog'ɾam] -
2 syllabus
n. ders programı, ders özeti, müfredat, liste, karara bağlanmış dosyaya eklenen not* * *öğretim izlencesi* * *['siləbəs](a programme or list, eg of a course of lectures, or of courses of study.) öğretim/müfredat programı -
3 Lehrplan
Lehrplan möğretim programı, ders programı -
4 extracurricular
adj. ders programı dışı, branş dışı kalan* * *ders dışı -
5 timetable
n. tarife, ders programı, program* * *tarife* * *noun (a list of the times of trains, school classes etc.) zaman çizelgesi, program -
6 Stundenplan
Stundenplan m ders programı -
7 ცხრილი
i.( tren v. s.) tarife tablosu, (mektup v. s.) ders proğramı -
8 außerschulisch
ders programı dışındaki, program dışı -
9 Stundenplan
schule ders programı -
10 Stundenplan
m.ders programı -
11 Stundenpläne
pl.ders programı -
12 timetable
(tren, otobüs, vb.) tarife; ders programi -
13 расписание
tarife* * *сtarife; çizelgeрасписа́ние уро́ков — ders çizelgesi
расписа́ние движе́ния поездо́в — tren tarifesi
расписа́ние экза́менов — sınav programı
См. также в других словарях:
ders programı — is., eğt. Öğretim programı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ders — is., Ar. ders 1) Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre Dersin bitmesine beş dakika var. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğretim programı — is., eğt. Bir okulu bitirmek veya bir alanda uzmanlaşmak için okunması gereken ders ve konuları kapsayan plan, müfredat, ders programı, müfredat programı … Çağatay Osmanlı Sözlük
program — is., Fr. programme 1) Belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü, izlence Ne yapacaksa yapmadan kurar hatta programını yanındakilere de söylerdi. Ö. Seyfettin 2) Yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüklü — sf. 1) Yükü olan 2) Yapılacak işi çok olan O çok yüklü, bu işi başkasına verelim. 3) Çok çalışmayı gerektiren Bu yılki ders programı çok yüklü. 4) Çok fazla, pek çok Vurgun, yüklü olursa firar kolaylıkları hazırlanmıştır. Ö. Seyfettin 5) Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük