-
1 program
переда́ча (ж) програ́мма (ж)* * *1) програ́мма; план; расписа́ние [заня́тий]program çizmek — соста́вить програ́мму
ders programı — расписа́ние уро́ков
2) програ́мма ( для компьютера) -
2 yüklü
1) име́ющий груз, нагру́женный, навью́ченныйkömür yüklü bir araba — маши́на, гружённая у́глем
2) загру́женный дела́ми / рабо́тойo çok yüklü — он о́чень загру́жен рабо́той
3) перегру́женный, тру́дный; с больши́м гру́зомbu yılki ders programı çok yüklü — програ́мма э́того уче́бного го́да о́чень перегру́жена
4) перепо́лненный (чем-л.)romanları, denemeleri kültürle yüklü, çok yanlı, zengindi — его́ рома́ны, эссе́, перепо́лненные собы́тиями культу́ры, о́чень разнообра́зны и бога́ты
5) бере́менная ( о женщине)6) пья́ный в сте́льку7) разг. де́нежный, иму́щий, бога́тый
См. также в других словарях:
ders programı — is., eğt. Öğretim programı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ders — is., Ar. ders 1) Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre Dersin bitmesine beş dakika var. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğretim programı — is., eğt. Bir okulu bitirmek veya bir alanda uzmanlaşmak için okunması gereken ders ve konuları kapsayan plan, müfredat, ders programı, müfredat programı … Çağatay Osmanlı Sözlük
program — is., Fr. programme 1) Belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü, izlence Ne yapacaksa yapmadan kurar hatta programını yanındakilere de söylerdi. Ö. Seyfettin 2) Yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüklü — sf. 1) Yükü olan 2) Yapılacak işi çok olan O çok yüklü, bu işi başkasına verelim. 3) Çok çalışmayı gerektiren Bu yılki ders programı çok yüklü. 4) Çok fazla, pek çok Vurgun, yüklü olursa firar kolaylıkları hazırlanmıştır. Ö. Seyfettin 5) Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük