Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

delişmen

См. также в других словарях:

  • delişmen — sf. 1) Zıpır Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. M. Ş. Esendal 2) Güçlü, hareketli, sağlam yapılı Çok heyecanlı, uyanık, sözünü sakınmaz, biraz da delişmen bir insan olduğu için Deli Murat derler. R. N. Güntekin 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azizlik — is., ği 1) Aziz olma durumu 2) mec. Muziplik Bunu evvela bir oyun, bu delişmen kızların bir azizliği sandılar. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller azizlik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bukleli — sf. Kıvrım kıvrım olan (saç) Dal gibi, kara bukleli, aydınlık alınlı ve yaramaz, delişmen... S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • delifişek — sf., ği Delişmen ve atak (kimse) Ama tanıyanlar söylüyor, gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • delişmenlik — is., ği Delişmen olma durumu, delişmence davranış, zıpırlık Bir maksatla mı yoksa serseriliğinden, delişmenliğinden mi? F. R. Atay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller delişmenlik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoppa — sf. Yaşına uymayan davranışlarda bulunan, delişmen, serbest, koket, ağırbaşlı karşıtı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kâtibe — is., esk., Ar. kātibe Kadın yazman, kadın sekreter Şu bizim delişmen küçük kâtibe mi? R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kekeme — sf. Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zıpır — sf., tkz. Şımarık ve delice tavırlı, hareketlerinde ölçüsüz, delişmen, zırtapoz Mesrure, zıpır bir oğlanla karşısına çıkmaktan çekinmiyor, herkes bana ne der diye düşünmüyor. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü pek olmak — korkmamak, yılgınlık göstermemek, çok cesur olmak Küçük yaştan beri başkalarından ... ya daha delişmen ya daha gözü pek, ille ya daha bir şey olduğuna kendini inandırmıştı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ciddiye almamak — önemsememek Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»