-
61 احتفظ
اِحْتَفَظَ1. gazaplanmakAnlamı: öfkelenmek2. gücenmek3. darılmakAnlamı: hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak -
62 استشاط
اِسْتَشَاطَ1. gücenmek2. gazaplanmakAnlamı: öfkelenmek3. küsmekAnlamı: darılmak4. darılmakAnlamı: hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak -
63 اضطهاد
اِضْطِهاد1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. kıymaAnlamı: kıymak işi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
64 برطم
بَرْطَمَ1. gazaplanmakAnlamı: öfkelenmek2. gücenmek3. darılmakAnlamı: hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak -
65 بغي
Iبَغْي1. buyurganlıkAnlamı: despotluk2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. kıymaAnlamı: kıymak işi6. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış7. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefaIIبَغِيّ1. kaltakAnlamı: iffetsiz, namussuz kadın2. dost3. kokotAnlamı: aşüfte4. gacoAnlamı: kadın, dost, sevgili, metres5. fahişeAnlamı: orospu (kadın)6. kahpeAnlamı: orospu7. koketAnlamı: yosma8. sürtük9. aşüfteAnlamı: oynak, açık saçık kadın, kokot -
66 تدلل
Iتَدَلَّلَ1. kırıştırmakAnlamı: flört etmek2. fingirdemekAnlamı: oynak davranmak3. kırıtmak4. bebekleşmekAnlamı: şımarıkça davranışlarda bulunmak5. nazlanmakAnlamı: kolayca gönlü olmamak, ısrar beklemekIIتَدَلُّل1. kırıtkanlıkAnlamı: kırıtkan olma durumu2. naz3. cilveAnlamı: hoşa gitmek için yapılan davranış, naz -
67 تدليس
تَدْلِيس1. dolandırıcılıkAnlamı: dolandırıcı olma durumu2. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış3. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu4. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık5. entrika6. kalleşlikAnlamı: kalleş olma durumu7. sinsilikAnlamı: sinsice davranış8. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun9. dalavereAnlamı: yalan dolanla gizlice görülen kötü ış, gizli oyun10. desiseAnlamı: aldatma, hile, entrika -
68 تصرف
IتَصَرَّفَdavranmakIIتَصَرُّف1. tasarrufAnlamı: kullanma yetkisi2. tutumAnlamı: tutulan yol, davranış3. hâlAnlamı: davranış, tutum, tavır -
69 تلاعب
تَلَاعُب1. dolandırıcılıkAnlamı: dolandırıcı olma durumu2. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu3. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış4. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık5. kalleşlikAnlamı: kalleş olma durumu6. sinsilikAnlamı: sinsice davranış7. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun8. şikeAnlamı: danışık spor karşılaşması yapmak -
70 جبن
IجَبُنَürkekleşmekAnlamı: ürkek duruma gelmekIIجُبُن1. korkaklıkAnlamı: korkak olma durumu2. ürkeklikAnlamı: ürkekçe davranışجُبْن1. beyaz peynirAnlamı: beyaz renkli bir tür peynir2. ekşimikAnlamı: yağı alınmış sütten yapılan peynir, kesmik, çökelek3. ürkeklikAnlamı: ürkekçe davranış -
71 جريمة
جَرِيمَة1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. suçlulukAnlamı: suçlu olma durumu3. günah4. suçAnlamı: yasalara aykırı davranış5. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
72 جسارة
جَسَارَة1. erkeklikAnlamı: erkekçe davranış, yiğitlik2. küstahlıkAnlamı: küstah olma durumu3. yüzsüzlükAnlamı: yüzsüzce davranış4. girişimAnlamı: bir işe girişme, teşebbüs5. kahramanlıkAnlamı: kahraman olma durumu, yiğitlik6. kabadayılıkAnlamı: kabadayı olma durumu7. cüretAnlamı: yüreklilik, ataklık, cesaret8. yiğitlikAnlamı: yiğit olma durumu9. atılımAnlamı: hızla ilerleme, hamle10. cesaretAnlamı: yürekllilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği -
73 جناح
Iجَنَاح1. koğuşAnlamı: okul, hapishane gibi kalabalık yerlerde, içinde birçok kimsenin yattağı büyük oda2. kanat3. cenahAnlamı: kuş kanadı, yan tarafIIجُنَاح1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
74 جور
جَوْر1. katıAnlamı: merhametsiz, zalim2. müstebitAnlamı: zorba, despot3. mütehakkimAnlamı: zorbalık eden4. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu5. buyurganlıkAnlamı: despotluk6. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik7. haksızlıkAnlamı: haksız olma durumu8. haksızAnlamı: hak ve adalete uygun olmayan9. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi10. kıymaAnlamı: kıymak işi11. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış12. acımasızlıkAnlamı: merhametsizlik, zulüm13. adaletsiz14. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa15. zorbaAnlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit16. zalimAnlamı: acımasız ve haksız davranan -
75 حد
Iحَدّ1. hudutAnlamı: sınıır, ilk komşu devketin topraklarını birbirinden ayıran çizgi2. hadAnlamı: aşama, derece, sınır3. kasnakAnlamı: herhangi bir çember, çerçeve4. sınırAnlamı: hudut5. kıranAnlamı: kıyı, uç, kenar, çevreIIحَدَّ1. gücenmek2. gazaplanmakAnlamı: öfkelenmek3. küsmekAnlamı: darılmak4. darılmakAnlamı: hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak -
76 حرام
حَرَام1. tabuAnlamı: yasaklanarak korunan2. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık3. memnuAnlamı: yasaklanmış, yasak4. gayrimeşruAnlamı: usulsüz, yolsuz, yasaya aykırı5. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç6. günah7. mukaddesAnlamı: kutsal8. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
77 حيف
حَيْف1. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu2. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik3. haksızlıkAnlamı: haksız olma durumu4. kıyımAnlamı: kıymak işi veya biçimi5. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış6. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa -
78 ختل
Iخَتَلَ1. aldatmak2. yanıltmakAnlamı: yanılmasına yol açmak3. kandırmakAnlamı: aldatmak4. ayartmakAnlamı: baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmakIIخَتْل1. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık2. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış3. sinsilikAnlamı: sinsice davranış4. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun -
79 خديعة
خَدِيعَة1. aldaçAnlamı: aldatmak için kullanılan düzen2. katakulliAnlamı: yalan dolan3. düzenAnlamı: dolap, hile4. iğfalAnlamı: aldatma, baştan çıkarma5. üçkâğıtçılıkAnlamı: yalancılık, dolandırıcılık6. şarlatanlıkAnlamı: şarlatanca davranış7. kalpazanlıkAnlamı: kalpazan olma durumu8. hileAnlamı: yanıltmak için yapılan düzen, dolap, desise, oyun9. entrika10. kalleşlikAnlamı: kalleş olma durumu11. komploAnlamı: birine karşı gizlice karar alma12. sinsilikAnlamı: sinsice davranış13. madikAnlamı: dolap, hile14. mandepsiAnlamı: tuzak, oyun15. dekAnlamı: düzen, hile16. kapanAnlamı: düzen, hile17. dubaraAnlamı: oyun, düzen18. dalavereAnlamı: yalan dolanla gizlice görülen kötü ış, gizli oyun19. desiseAnlamı: aldatma, hile, entrika -
80 خطاء
خَطَاء1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu
См. также в других словарях:
davranış — is. 1) Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket Düşünceleri, davranışları bana ters gelen biriyle bir arada oturamam elbet! N. Cumalı 2) fel. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı 3) ruh b. Organizmanın uyaranlar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
davranış — is. Davranma tərzi; hərəkət, rəftar. Gənc qızın hərəkət və davranışlarından onun qəlbindəki həyəcanları aydıncasına oxuyurdum. M. S. O.. Boğur varlığımı rəsmi davranış; Bir yol mənimlə gəl mehriban danış. M. R … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
davranış bilgisi — is., top. b. Görgü kuralları … Çağatay Osmanlı Sözlük
davranış bozukluğu — is., ruh b. İnsan davranışlarının ruhsal dengesizlik nedeniyle normal seyrinin dışına çıkması … Çağatay Osmanlı Sözlük
takınaklı davranış — is., ruh b. Bilince takılan ve bütün kurtulma uğraşılarına karşı direnen bir düşüncenin yarattığı davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepkisel davranış — is., ruh b. Dış çevreden gelen bir uyarının etkisiyle ortaya çıkan bir davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplumsal davranış — is., ruh b. Toplumun değişik türlerinde ve bireyleri arasında sağlanan iletişim etkinliği ve ilişkileri … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaşa vermek — davranış ve hareketleriyle çevresindekileri heyecana, aceleye, sıkıntıya sokmak Bir münasebetsizin denizde boğulma taklidi yaparak vapuru telaşa verdiğini uzun uzun anlatmıştım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
göze girmek — davranış ve yetenekleriyle ilgi ve önem kazanmak Bu müddet içinde göze girmek, göze girip de takımda yer almak için canını dişine takarak didinir durur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
BATÎ-ÜL HAREKE — Davranış ve hareketi ağır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HATT-I HAREKET — Davranış. Davranma tarzı. Hareket tarzı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük