-
1 dairesinde
в преде́лах, в ра́мках (чего-л.) -
2 edep dairesinde
в ра́мках прили́чия -
3 edep dairesinde davranmak
вести́ себя́ в ра́мках прили́чия -
4 mantık dairesinde konuşmak
говори́ть в соотве́тствии с ло́гикой -
5 daire
1.1) кварти́раkaloriferli, sıcak sulu daire — кварти́ра с паровы́м отопле́нием и горя́чей водо́й
karşıki apartımanda kiralık daire var — в до́ме напро́тив сдаётся кварти́ра
2) госуда́рственное учрежде́ние, конто́ра3) управле́ние, отде́л; бюро́deniz dairesi — морско́е управле́ние
evlendirme / nikâh dairesi — бюро́ регистра́ции бра́ков
muhasebe dairesi — бухгалте́рия ( отдел)
personel dairesi — отде́л ка́дров
vergi dairesi — нало́говое управле́ние
4) отделе́ние, каби́наdümen dairesi — мор. рулева́я ру́бка
kazan dairesi — мор. коте́льное отделе́ние
makine dairesi — маши́нное отделе́ние
5) круг; окру́жностьdaire alanı — пло́щадь кру́га
yarım daire — полукру́г
6) компете́нция, круг каких-л. полномо́чийo ilçe buradaki apır ceza mahkemesinin dairesindedir — на тот райо́н распространя́ется юрисди́кция зде́шнего уголо́вного суда́
7) муз. бубен2. в соч.••- edep dairesinde davranmak
- mantık dairesinde konuşmak -
6 edep
прили́чие (с)* * *озвонч. -biприли́чие, благовоспи́танность, учти́вость••- edep etmek
- edeptir söylemek
- edebini takınmak
- edep yahu! -
7 adalet
(-ti)а1) правосу́дие; справедли́вость; беспристра́стиеadaletle, adalet dairesinde — по справедли́вости, справедли́во
adaletten emin olmak — положи́ться на правосу́дие, ве́рить в торжество́ справедли́вости
2) министе́рство юсти́цииadalet sarayı — дворе́ц правосу́дия
См. также в других словарях:
adaylık — is., ğı 1) Herhangi bir iş, bir görev için kendini ileri sürme veya başkaları tarafından ileri sürülme, namzetlik Seçimlerde adaylık hakkının yalnız muayyen bir seçim dairesinde oturmuş olanlara tahsisi teklif ediliyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daire — is., Ar. dāˀire 1) Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. H. F. Ozansoy 2) Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kömürcü — is. 1) Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse Yoksul kömürcü olduğundan Amanos ormanlarının kurdu idi. R. H. Karay 2) Vapurda, fabrikada, kalorifer dairesinde ocağa kömür atan işçi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kömürcü çırağına dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takrir — is., esk., Ar. taḳrīr 1) Yerleştirme, yerleştirilme 2) Anlatma, anlatış, ders verme Dersi kitaptan mı takip ediyorlar yoksa takrirden mi? H. Taner 3) Önerge 4) huk. Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMEL-İ SÂLİH — Allah rızâsına uyan hayırlı amel. Günahlardan uzak olan iş, fiil. Maddi veya mânevi hukuk u ibâdı ifâ etmek.(Bugünlerde Kur an ı Hakîm in nazarında, İmandan sonra en ziyade esas tutulan takvâ ve amel i sâlih esaslarını düşündüm. Takvâ,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ASHÂB-I YEMİN — Ahid ve yeminlerinde sebât edenler. Kendi kazançlarından ziyâde Cenab ı Hakk ın lütuf ve ikrâmına kavuşacakları ümid edilenler. Allah a itâatleri ve amelleri iyi olup ahirette amel defterleri sağ taraftan verilecek olanlar. Sağcılar.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BESMELE — $ in kısaltılmış ismi. Müslüman her işine Bismillah ile başlar. Yani her işi Allah adına ve Allah için yapar. Atomlardan yıldızlara kadar her varlık da Allah adına ve Allah için hareket eder. İnsan da Bismillah diyemiyeceği, yani Allah ın emri ve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DEF-İ ŞER — Kötülüğü ve şerri def etmek.(Bu günlerde, Kur an ı Hakîm in nazarında, imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel i sâlih esaslarını düşündüm. Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek ve amel i salih emir dairesinde hareket ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HACC-I KIRAN — Hac aylarından önce veya hac aylarında hac ile umrenin ikisi için birden ihrama girilip umre yapıldıktan sonra usulü dairesinde ifa edilen hacca denir. Bunu yapan kimseye karin denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HACC-I TEMETTU' — Hac mevsiminde evvelâ umre için ihrama girilip umre yapıldıktan sonra; aynı mevsimde daha yurda, aile ocağına dönülmeden tekrar ihrama girilerek usulü dairesinde yapılan hacdır. Bunu yapan kimseye mütemetti denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂKİM-ÜŞ ŞER' — Kadılar (hâkimler) için kullanılan bir tâbirdir. Kadılar davaları şer î hükümler dairesinde hall ü faslettikleri için bu tâbir meydana gelmiştir. Şeriat hâkimi demektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük