-
1 düşük
düşük <- ğü> Preis, Temperatur, Zinsen niedrig; GR Satz usw regelwidrig; Ausdruck hinkend; abfallend (Schultern); MED Fehlgeburt f; POL gestürzt; ehemalig (Regierung usw); Rock heruntergerutscht;düşük basınç Tiefdruck m;düşük ücretli schlecht bezahlt;düşük yapmak eine Fehlgeburt haben -
2 düşük
-
3 düşük omuz
Hängeschulter f -
4 çenesi düşük
Schwätzer(in) m(f) -
5 eteği düşük
-
6 randımanı düşük
leistungsschwach -
7 çene
çene yapmak (miteinander) schwatzen;alt çene Unterkiefer m;üst çene Oberkiefer m;çenesi düşük fig schwatzhaft;çenesini kapatmak den Mund halten, schweigen;çeneye kuvvet durch die Kraft des Wortes -
8 faizli
faizli Zins-, Zinsen-; … auf Zinsen;düşük faizli mit niedrigem Zinssatz;faizli senetler Wertpapiere n/pl -
9 gelir
gelir1 ÖKON Einkommen n; Ertrag m;gelir getirmeyen unrentabel;yan gelir Nebeneinkünfte f/pl;gelir vergisi Einkommensteuer f;yıllık gelir Jahreseinkommen n;gelir düzeyi düşük (yüksek) von niedrigem (hohem) Einkommensniveaugelir2 → gelmek -
10 kuskun
kuskun Schwanzriemen m (des Pferdegeschirrs);kuskunu düşük Pferd klapprig; fig in Ungnade gefallen; vergessen -
11 paça
paçası düşük schlampig (Kleidung); -
12 süngü
süngü (aufgesetztes) Bajonett n; Grabstein m;süngüsü ağır fig schwerfällig;süngüsü depreşmesin, ama … (von Toten) sein Andenken in Ehren, aber …;süngüsü düşük kränklich; niedergeschlagen; Sache belanglos -
13 tansiyon
tansiyon Blutdruck m; POL Spannungen f/pl;düşük tansiyon, tansiyon düşüklüğü niedrige(r) Blutdruck, Hypotonie f;yüksek tansiyon, tansiyon yüksekliği hohe(r) Blutdruck, Hypertonie f;tansiyon ölçme aleti Blutdruckmesser m -
14 yıldız
yıldız Stern m; fig Star m; Schule (der oder die) Erste, Beste (z.B. in Physik); fig Glücksstern m; MAR Norden m; Stern- (Zeit);yıldız barışıklığı gute(s) Einvernehmen;yıldız falcısı Astrologe m;yıldız falı Horoskop n;yıldızı düşük fig Unglücksrabe m -
15 ceninisakıt
( düşük) Fehlgeburt f -
16 çocuk
Kind nt\çocuk aldırmak med abtreiben\çocuk düşürmek ( düşük yapmak) eine Fehlgeburt haben\çocuk gibi wie ein Kind; ( kolay kanar) kindlich\çocuk gibi sevinmek sich freuen wie ein Kind\çocuk dünyaya getirmek ein Kind zur Welt bringen\çocuk peydahlamak ( gebe kalmak) schwanger werden\çocuk yetiştirmek Kinder großziehençocuğu olmak ein Kind bekommen -
17 tansiyon
-
18 tapon
( niteliği düşük) minderwertig, billig
См. также в других словарях:
düşük — sf., ğü 1) Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış Düşük mide. Düşük omuz. 2) Az Düşük faiz. Düşük fiyat. 3) İktidardan düşmüş veya düşürülmüş 4) Dil bilgisi kurallarına uymayan Düşük cümle. 5) is. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşük — sif. 1. Vaxtından əvvəl doğulmuş, yarımçıq. Düşük uşaq. // is. Vaxtından əvvəl doğulan uşaq. Yeddiaylıq düşük. 2. Aşağıya düşmüş, sallanmış, düşmüş. 3. məc. Alçaq, dəyərsiz, qüsurlu, biçimsiz, yöndəmsiz, nöqsanlı … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
düşük — (Cəbrayıl, Kürdəmir, Mingəçevir, Ucar) yersiz söz danışan, yüngülxasiyyət. – Adam gərək düşük olmasın (Kürdəmir); – Əkbər düşüy uşaxdı (Ucar); – Onnan ağıl umursan, düşükdü dana (Cəbrayıl) … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
düşük yapmak — çocuk düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesi düşük — sf., ğü Çok gereksiz şeyler konuşan (kimse), boşboğaz, geveze Komşu Tayfur Paşa nın gene yetmişlik bir emektarı vardı: İlyas Ağa. İshak la çok sevişirlerdi. İkisi de pinpon... İkisi de çenesi düşük. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
süngüsü düşük — sf., ğü 1) Sağlığı, esenliği bozuk 2) Ataklığı, etkinliği, neşesi kalmamış Bakımsız, pis, süngüsü düşük ufacık bir şeydi. Y. N. Nayır … Çağatay Osmanlı Sözlük
eteği düşük — sf., ğü Pasaklı veya düşkün (kadın) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuskunu düşük — sf., ğü 1) Kuskun yeri sağrıdan aşağı olan (at) 2) mec. Gözden düşmüş (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
paçası düşük — sf., ğü Giyimine dikkat etmeyen, pasaklı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldızı düşük — sf., ğü 1) Şanssız, talihsiz 2) Gözden düşmüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
densiz — düşük konuşarak düşük iş yapan münasebetsiz hareket eden … Beypazari ağzindan sözcükler