-
1 düğümlenmek
düğümlenmek (in der Kehle) stecken bleiben; fig verstrickt sein (in D); fig sich konzentrieren; Verkehr (völlig) stocken -
2 düğümlenmek
vi sich verknotenboğazım düğümlenmiş gibiydi ( fig) mir war die Kehle wie zugeschnürtsözü boğazında düğümlendi das Wort blieb ihm im Hals(e) stecken -
3 düğümlenme
См. также в других словарях:
düğümlenmek — nsz 1) Düğümle bağlanmak 2) mec. Sıkışmak Trafik düğümlendi. 3) mec. Bütün sorunlar bir yerde toplanıp birleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazı düğümlenmek — üzüntüden boğazı tıkanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazında düğümlenmek — söylemek istediğini heyecan veya üzüntü yüzünden diyememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüglünmek — düğümlenmek, düğülmek II, 244 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğümlenme — is. Düğümlenmek durumu Birleşik Sözler bağırsak düğümlenmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çigilmek — düğüm sıkıştırılmak, ip düğümlenmek II, 134bkz: çiklişmek, çiktürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüglüşmek — birbiriyle düğümlenmek II, 207 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tügülmek — düğülmek, dügümlenmek; yemek boğazda kalmak. I, 198, 437; II, 130, 162, 285; III, 215 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini