-
1 cilalamak
cilalamak v/t polieren; lackieren; firnissen; fig (-e) Stimmung bringen (in A), aufheitern (A) -
2 cilalamak
-
3 cilâlamak
полирова́ть шлифова́ть* * *-i1) полирова́ть, наводи́ть блеск2) отполирова́ть -
4 cilalamak
лаклау; шомарту -
5 cilalamak
лакировать, покрывать лаком; полировать, натиратьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > cilalamak
-
6 cilalamak
v. apply polish, polish, give a polish, burnish, finish, shine, varnish, blanch, furbish, luster, surface, veneer, wax, gloss -
7 cilalamak
mesqelkirin -
8 cilalamak
Laklamaq; cilalamaq -
9 cilalamak
В1) полирова́ть, лощи́ть; наводи́ть блеск (гля́нец); лакирова́ть2) перен. придава́ть вне́шний блеск, наводи́ть лоск -
10 cilâlamak
رززصقللمع -
11 cilâlamak
1. رزز [رَزَّزَ]Anlamı: cilâ vurmak, cilâ sürmek2. صقل [صَقَلَ]Anlamı: cilâ vurmak, cilâ sürmek3. لمع [لَمَّعَ]Anlamı: cilâ vurmak, cilâ sürmek -
12 cilalamak
to polish, to shine, to finish, to burnish -
13 cilalamak
"/ı/ 1. to varnish; to wax; to polish. 2. to finish, shine. 3. slang to top off, cap off (a meal, booze, an entertainment)." -
14 cilâlamak
cilalamaq -
15 gomalaka ile cilalamak
v. shellac -
16 iyice cilalamak
v. polish up -
17 шомарту
cilalamak -
18 cilalamaq
cilâlamak -
19 жылтырату
cilâlamak -
20 лақтау
cilâlamak
См. также в других словарях:
cilalamak — i 1) Cila sürerek parlatmak, cila vurmak 2) argo Övmek 3) argo Tat katmak Akşama Canfendi nin yaptığı bu lezzetli yemek, rakıyı ve eğlenceyi cilalamıştı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa cilalamak — tkz. içki içmek İpini koparmış aylakla, çiçeği burnunda asistan, dejenere mirasyedi ile ağır işçi, burada dirsek dirseğe kafa cilalardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahar — is., esk., Far. āhār Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım … Çağatay Osmanlı Sözlük
aprelemek — i Kumaş veya deriyi cilalamak, perdahlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cilalama — is. Cilalamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mührelemek — i, esk. Kâğıdı mühre ile cilalamak, parlatmak, düzeltmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
saykallamak — i, esk. Saykal kullanarak parlatmak, cilalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kogşamak — katı şey gevşek olmak III, 287 koğuş ağacı dalı iIe cilâlamak, perdahlannak III, 287bkz: kow şamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kowşamak — koğuş ağacı dalı ile cilâlamak III, 287bkz: kog şamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini