-
1 caydırmak
-
2 caydırmak
-
3 caydırmak
отгова́ривать* * *-iзаста́вить перемени́ть мне́ние / реше́ниеbirini fikrinden caydırmak — заста́вить кого-л. отказа́ться от своего́ мне́ния
-
4 caydırmak
В, Исх. заставля́ть перемени́ть своё мне́ние (реше́ние); отгова́ривать от чегоbirini fikrinden caydırmak — заста́вить кого-л. отказа́ться от своего́ реше́ния
-
5 caydırmak
v. dissuade, deter, talk smb. out of smth., argue smb. out of smth., sidetrack, wean away from -
6 caydırmak
wazdin -
7 caydirmak
кIэгъэгъожьын/ щIегъэгъуэжын -
8 caydırmak
кIэгъэгъожьын -
9 caydırmak
αποτρέπω, μεταπείθω -
10 caydırmak
ارتدانحسرانسحبانكفأتراجعتقهقرقفلقهقركر -
11 caydırmak
1. ارتد [اِرْتَدَّ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek2. انحسر [اِنْحَسَرَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek3. انسحب [اِنْسَحَبَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek4. انكفأ [اِنْكَفَأَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek5. تراجع [تَرَاجَعَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek6. تقهقر [تَقَهْقَرَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek7. قفل [قَفَلَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek8. قهقر [قَهْقَرَ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek9. كر [كَرَّ]Anlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
12 caydırmak
to dissuade, to deter, to disincline, to deflect sb (from sth) -
13 caydırmak
"/ı/ to dissuade; to deter. " -
14 ompraten
caydırmak [-ır] v -
15 ارتد
caydırmak; gerilemek; gerilmek -
16 انحسر
caydırmak; gerilemek; gerilmek -
17 انسحب
caydırmak; dönmek; gelmek; gerilemek; gerilmek; sürüklenmek -
18 انكفأ
caydırmak; gerilemek; gerilmek -
19 تراجع
caydırmak; gerilemek; gerilik; gerilmek -
20 تقهقر
caydırmak; gerilemek; gerilik; gerilmek
См. также в других словарях:
caydırmak — i Cayma işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cödürmek-caydırmak — karar değiştirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
çanturmak — caydırmak II, 182bkz: çındu turmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
blöf — 1. is., den., İng. blow Kazanda yoğunlaşan suyu dışarı atma 2. is., Fr. bluff 1) İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı Pokerde blöf yakalama meraklısı idi. T. Buğra 2) Karşısında kişiyi yanıltarak veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
caydırma — is. Caydırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ambargo koymak — 1) gemilerin limanlardan hareketini yasaklamak 2) bir malın serbest sürümünü engellemek 3) bir mala el koymak, müsadere etmek 4) siyasi, ekonomik, sosyal alanlarda caydırmak amacıyla yaptırım uygulamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
blöf yapmak — karşısındakini yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için aslı olmayan söz söylemek veya aldatıcı tavır takınmak Komplo tertip edenlerin, meclise ve efkârıumumiyeye karşı, ordu ile yapmak istedikleri blöf meydana çıkarıldı. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklını çelmek — 1) (birinin) niyetinden, kararından caydırmak Böyle olursa zamanla kızının aklını çelmek kolaylaşırdı. N. Cumalı 2) (birinin) ayartmak, baştan çıkarmak Hasan gelip Reha Bey in, beni filan gazinoda beklediğini söyleyerek aklımı çeliyordu. O. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çından — sandal ağacı I, 436; 11,122 at kula renkli at I, 436 çınduturmak caydırmak II, 182bkz: çanturmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini