-
1 burnunu çekmek
а) шмы́гать носомб) оста́ться с но́сом -
2 burnunu kırmak
-
3 burnunu sokmak
сова́ть нос, вме́шиваться не в своё де́ло -
4 burnunu çek
sniffle (v.) -
5 burnunu sesli çekmek
v. snuffle -
6 burnunu sokan kimse
n. interloper, meddler -
7 burnunu sokma
interj. mind your own business -
8 burnunu sokma eğilimi
n. meddlesomeness -
9 burnunu sokmak
put one's nose into, poke one's nose into, thrust one's nose into, put one's oar in -
10 burnunu sürmek
v. nose, nuzzle -
11 burnunu sürtmek
v. deflate, set down, sit -
12 burnunu tıkamak
v. hold one's nose -
13 burnunu çekerek ağlamak
v. snivel -
14 burnunu çekerek söylemek
v. snuffle out -
15 burnunu çekme
n. sniff, snuffle -
16 burnunu çekmek
v. sniff, sniffle, snivel -
17 burnunu havaya dikmek
ыпэ дэгъэзыен, дегъэзые -
18 burnunu her işe sokmak
ыпэхещае -
19 burnunu kaldırmak
пэ дэгъэзыен, пэ Iатын -
20 burnunu silmek
ыпэ ылъэкIын
См. также в других словарях:
burnunu çekmek — 1) sümüğünü çekmek İkide bir burnunu çekerek garip yüz hareketleri yapıyordu. R. N. Güntekin 2) mec. umduğunu bulamamak, amacına ulaşamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnunu kırmak — birini güç durumda bırakarak büyüklenmesini veya direnişini yok etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnunu sıksan canı çıkacak — çok zayıf ve güçsüz kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnunu sokmak — (bir işe) gerekmeden her işe karışmak Bir kere burnumu sokmuştum işin içine, sonuna kadar gitmekten başka çare yoktu. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzını burnunu çarşamba çanağına (veya pazarına) çevirmek — kırıp parçalamak, dövmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzını burnunu dağıtmak — birinin yüzüne şiddetle tokat, yumruk indirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TERGİM-İ ENF — Burnunu yere sürtme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hıkırmak — burnunu temizlemek … Beypazari ağzindan sözcükler
hınkırmak — burnunu temizlemek … Beypazari ağzindan sözcükler
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun — is. 1. İnsan və heyvanın üzündə iybilmə və tənəffüs orqanı. Dik burun. Düz burun. Yastı burun. Burun pərdəsi (burun deşiklərinin arasındakı pərdə). 2. Müxtəlif şeylərin, alətlərin və s. nin uc tərəfi, irəli çıxan hissəsi. Çəkmənin burnu. Dəhrənin … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti