Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

bulutsuz

См. также в других словарях:

  • bulutsuz — sf. Bulutu bulunmayan, açık, berrak Burası seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık hava — is. 1) Bulutsuz hava 2) Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler açık hava müzesi açık hava sineması açık hava tiyatrosu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulutsuzluk — is., ğu Bulutsuz olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıpıl ıpıl — zf., hlk. Pırıl pırıl Bu sabah bulutsuz, ıpıl ıpıl mavi bir gök vardı. A. Sayar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mavi — is., Ar. māˀī 1) Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi 2) sf. Bu renkte olan Birleşik Sözler mavi boncuk mavi çocuk mavihastalık mavikantaron maviküf mavi yakalılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • neftî — is., Far. neft + Ar. ī 1) Siyaha yakın koyu yeşil Karacaahmet in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu. H. Taner 2) sf. Bu renkte olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sema — 1. is., Ar. semāˀ Gök, gökyüzü, felek Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. H. C. Yalçın Birleşik Sözler alaimisema 2. is., esk., Ar. semāˁ 1) İşitme, duyma 2) Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye vb. çalgılar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıldızlı — sf. 1) Üzerinde yıldız bulunan 2) Bulutsuz, duru, açık Bir yaz gecesi, bir cumartesi akşamı, bir sayfiye yeri, ılık mı ılık, yıldızlı mı yıldızlı, durgun mu durgun. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolup taşmak — 1) gereğinden çok olmak, gereğinden çok kaplamak Dışarıda bulutsuz bir temmuz göğü, öğle güneşinin yakıcı aydınlığıyla dolup taşıyordu. N. Cumalı 2) çok kalabalık olmak Millî takımın karşılaşmalarında stadyumlar dolup taşıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göze batmak — 1) aşırı derecede görünür olmak Karacaahmet in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu. H. Taner 2) tedirgin etmek, uygunsuz veya yakışıksız görünmek 3) çekemezliğe yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • közi çerlig — gece görüp gündüz göremeyen, bulutlu günde görüp bulutsuz günde göremeyen kimse; Nyctalopie ye tutulmuş adam I, 477 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»