-
1 tartışılmaz
indiskutabel -
2 tartışılmaz
adj. unquestionable, undisputed, unchallengeable* * *indisputable -
3 tartışılmaz
incontrovertible, indisputable -
4 zevkler ve renkler tartışılmaz
There is no accounting for tastes. -
5 indisputable
tartisilmaz, kesin, su götürmez -
6 indiscutable
-
7 indisputable
adj. şüphe edilmez, şüphe götürmez, tartışmasız, su götürmez, kesin, inkâr edilemez* * *1. su götürmez 2. tartışılmaz* * *[indi'spju:təbl](not able to be denied.) inkâr edilemez, kesin -
8 unquestionable
adj. sorgulanamaz, tartışılmaz, su götürmez, tartışma götürmez, kesin* * *şüphe götürmez* * *(that cannot be doubted; completely certain: unquestionable proof.) kuşku götürmez, kesin- unquestioning -
9 undisputed
adj. tartışılmaz, tartışmasız, şüphesiz* * *karşı gelinmeyen -
10 there is no accounting for tastes
zevkler ve renkler tartışılmaz.English-Turkish dictionary > there is no accounting for tastes
-
11 unchallengeable
adj. tartışılmaz, itiraz kabul etmez, su götürmez -
12 there is no accounting for tastes
zevkler ve renkler tartışılmaz.English-Turkish dictionary > there is no accounting for tastes
-
13 unchallengeable
adj. tartışılmaz, itiraz kabul etmez, su götürmez -
14 indiskutabel
indiskutabel adj tartışılmaz -
15 gerçek
(-ği)1.1) и́стинный, реа́льный, действи́тельныйolayların gerçek yüzü — по́длинное (настоя́щее) лицо́ фа́ктов (собы́тий)
2) настоя́щий, натура́льныйgerçek bilgin — настоя́щий учёный
gerçek elmas — настоя́щий алма́з (бриллиа́нт)
3) правди́вый, по́длинный, достове́рныйgerçek hikâye — невы́думанный расска́з, правди́вая исто́рия
2.1) пра́вда, и́стинаgerçeki saklamak — скрыва́ть и́стину (пра́вду)
gerçeki(ni) söylemek — сказа́ть пра́вду о чём
şüphe götürmez bir gerçek, tartışılmaz gerçek — непрело́жный факт, неоспори́мая и́стина
2) действи́тельность; реа́льность, фактgerçekler — фа́кты; действи́тельность
gerçeki inkâr etmek — отрица́ть (опроверга́ть) фа́кты
gerçeke uymak или gerçeke uygun или gerçeke olmak — соотве́тствовать действи́тельности
gerçeke uymayan söylentiler — слу́хи, не соотве́тствующие действи́тельности
sözler ve gerçek — слова́ и действи́тельность
-
16 უცილობელი
s.tartışılmaz, söz götürmez, su götürmez -
17 streiten
-
18 unanfechtbar
unanfechtbar ['--'--] adj -
19 incontrovertible
apaçik, kesin, tartisilmaz, su götürmez -
20 There's no accounting for taste
Zevkler ve renkler tartisilmazEnglish to Turkish dictionary > There's no accounting for taste
- 1
- 2
См. также в других словарях:
NASSİYE — (yun: Dogmatizm) Fls: Bir görüşün doğruluğuna peşin olarak inanan ve bu inanışlarını tenkide tabi tutmayanların düşünüş tarzı. Son heceleri .. izm ile biten görüşler, taraftarlarınca peşin olarak kabul edildiklerinden birer dogmatik görüş… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük